Beslenme Önerileri

Beslenme Genetiği ‘nde Etik Kaygılar

Beslenme Genetiği ve Etik Kaygılar

Bir kişinin beslenme genetiği hakkında bir şey öğrendiğimde, bir hastalık veya sağlık sorunu geliştirme olasılıklarının daha yüksek olduğunu tahmin edilebilir. Bu, bir sigorta şirketinin bunları kapsamak isteyip istemediğini değiştirebilir. Bu riski insanlar için açıklığa kavuşturmaya çalışmalıyız ve ayrıca gizliliklerini geliştirmeye çalışmalıyız, böylece bilgileri onlardan başka kimsenin kullanımına açık değildir.

Diğer sorun, daha zengin insanların bu genetik testleri yapmayı göze alabileceği ve diğerlerinin yapamayacağıdır. Ancak alternatif çözümler bulmak için hassas beslenmeyi kullanabiliriz. Örneğin, kolin üretim genlerini östrojen hormonu ile açamayan kadınların, nöral tüp kusurları ve zayıf beyin gelişimi olan bebeklere sahip olma riski daha yüksektir. Sadece bir gen farkı için bir teste ihtiyacımız olursa, böyle bir test birkaç dolara indirgenebilir ve yaygın olarak kullanılabilir hale getirilebilir. Veya daha uygun maliyetli bir çözüm olduğunu kanıtlarsa, herkese kolin takviyesi vermeyi seçebiliriz.

Uzun Vadede, Beslenme Genetiği

Besin Genetiği keşifleri hastalıkları önlemeye yardımcı olacak mı? Şu anda bazı problemler için daha kesin tavsiye almanın bir avantajı var.

Örneğin, obezite ile, insanlar kilo aldıkça, karaciğerde yağ birikimi ile ilişkili metabolik sendrom adı verilen bir grup problem geliştirdiklerini biliyoruz. 

Genetik farklılıklar nedeniyle, nüfusun yaklaşık yüzde 20’sinin yağlı karaciğer geliştirme olasılığının daha yüksek olduğunu ve bu ilgili problemleri geliştirme riski daha yüksek olduğunu biliyoruz. Bu gen farklılıklarını test edebilirsek, diyet ve kilo vermedeki değişikliklerden en çok yararlanacak kişileri belirleyebilir ve bunları takviyeler, bitkisel ilaçlar veya yaşam tarzı değişiklikleri ile tedavi edebiliriz.

Genetik-rehberli beslenme müdahalelerine mükemmel bir örnek, fenilalanin metabolizmasında gen mutasyonu olan çocuklar tarafından tolere edilmek üzere tasarlanmış gıdaların geliştirilmesidir. Bu durumda, fenilketonüride sorunlu bir besin diyetten çıkarılır. Bununla birlikte, besinlerin, öncüllerinin veya metabolitlerinin bilerek eklendiği müdahaleler geliştirilebilir.

Bir kişide çoklu fonksiyonel polimorfizmler belirlendikten sonra, bunlar metabolik yollarla eşlenebilir ve metabolik akışı atlayan veya doğru olan bileşenleri içeren tedaviler uygulanabilir, böylece polimorfizmlerin etkilerinin üstesinden gelinir.

Prebiyotikler ve probiyotikler ticari olarak mevcut olmasına rağmen, daha hedefli mikrobiyom temelli beslenme müdahaleleri ile ilgili benzer düşünceler, yakında da piyasada bulunabileceklerini düşündürmektedir.

Beslenme Genetiği ve Tuz Duyarlılığı Örneği

İnsanların yaklaşık yüzde 10’u yüksek tuzlu diyetler yediklerinde daha yüksek tansiyona sahiptir. Normotansif ve hipertansif bireyler arasında genetik farklılıklar vardır. Şu anda, katkıda bulunan metabolik farklılıkları çok da bilmediğimiz için, herkesin tuzdan uzak durması gerektiğini söylüyoruz. 

Beslenme Genetiği

Ama gerçek şu ki, insanların sadece yüzde 10’u bu tavsiyeden faydalanıyor ve yüzde 90’ı sevmedikleri yiyecekler alıyor. Genetik test yapabilir ve bir kişinin tuza duyarlı olup olmadığını söyleyebilirsek, çabalarının sağlıkları için buna değer olduğunu bilirler. İnsanların tavsiyelere uymalarını ve yaşam tarzlarını değiştirmelerini sağlamaya yardımcı olduğunu düşünüyorum.

Bir de şu var. TUZ deyince biz ne anlıyoruz? Ne anlamamız gerekiyor?

Sadece rafine edilmiş sodyum ve klorür ve yanına akışkanlığı, topaklanmayı ve nemi önlemek için eklenen aluminyum ve diğer katkı maddelerini mi anlamak gerekiyor, yoksa asırlar boyu hayvanlarımıza dahi afiyetle yedirdiğimiz doğal dengeli element içeriğiyle agresif olmayan (keskin tarafı az olan) gerçek bir mineral kaynağı olan tuzu mu kastediyoruz? O tuz hangidir? Ülkemizde bir uçtan bir uca bu kaliteli tuz madenleriyle doludur. Kars, Erzincan, Çankırı, Kırşehir ve daha nicesi…

Kan basıncının tuz hassasiyeti, sodyum alımındaki bir değişikliğin neden olduğu kan basıncında bir yükselme veya düşüş olarak tanımlanır. Bireyler arasında bir varyasyon vardır ve bugüne kadar güçlü tanı kriterleri yoktur. Tuza duyarlı hastalarda yüksek sodyum alımı, hipertansiyon prevalansında ve hedef organ hasarında artışa neden olur. Bazı çevresel, genetik ve epidemiyolojik faktörler duyarlılığını arttırır.

Ya Hep Ya Hiç Etkisi

Ya hep ya hiç etkisi olan bazı ilaçların aksine, beslenmenin etkileri mütevazıdır. Ama açıkçası, önemli ve kolay bir müdahaledir. Ve eğer sağlıklı bir diyet yapma şansımız yoksa o zaman kötü bir diyetten kaynaklanan sorunları tedavi etmeye odaklanmalıyız.

Hassas sonuçlar almak için beslenme her zaman zor bir alan olacaktır. Tanımlanan tüm değişkenleri bulana kadar mükemmel olmayacak. Hassas beslenmenin yaptığı şey, bu karmaşık sistemleri anlamak için sahip olduğumuz araçları geliştirmeye yardımcı olmaktır.

Beslenme Genetiği ile İlgili Bir Soru

NEDEN KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ BESLENME DEĞİL DE ONUN YERİNE HASSAS BESLENME DİYORUZ?

Hassas beslenme, bireyler için benzersiz reçeteler geliştirmekle ilgili değildir, insanları biyobelirteçler ve terapötik etkinlik temelinde nüfusun farklı alt gruplarına ayırmakla ilgilidir.

Hassas beslenme, diyet müdahalelerini veya tavsiyelerini bir bireyin genetik geçmişi, metabolik profili ve çevresel maruziyetlerinin bir veya birkaçına göre uyarlayarak kronik hastalıkları önlemeyi ve yönetmeyi amaçlar.

Genomik, metabolomik ve bağırsak mikrobiyom teknolojilerindeki son gelişmeler, kronik hastalıkları önlemek ve yönetmek için hassas beslenmenin kullanımında fırsatların yanı sıra zorluklar da sunmuştur. Nutrigenomik çalışmaları, belirli besinlerin alımını ve metabolizmasını etkileyen ve diyet müdahalelerine yanıt olarak bireylerin değişkenliğini tahmin eden genetik varyantları tanımlamıştır. Metabolomikler, gıda ve besin tüketiminin metabolomik parmak izlerini ortaya çıkardı ve diyetle potansiyel olarak modifiye edilen yeni metabolik yolları ortaya çıkardı. Besin müdahaleleri, gıda metabolizması ve glisemik kontrol ile ilgili olan bağırsak mikrobiyotasının bolluğunu, bileşimini ve aktivitesini değiştirmede başarılı olmuştur. Ayrıca, mobil uygulamalar ve giyilebilir cihazlar, besin alımının gerçek zamanlı değerlendirilmesini kolaylaştırır ve glisemik kontrolü ve diyabet yönetimini iyileştirebilecek geri bildirim sağlar. Bu teknolojileri büyük veri analitiği ile entegre ederek, hassas beslenme, kronik hastalıkların daha etkili önlenmesi ve yönetimi için kişiselleştirilmiş beslenme rehberliği sağlama potansiyeline sahiptir. Bu teknolojik gelişmelere rağmen, hassas beslenmenin klinik ve halk sağlığı ortamlarında yaygın olarak kullanılabilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Şu anda, hassas beslenme alanı, sağlam ve tekrarlanabilir sonuçların eksikliği, omik teknolojilerinin yüksek maliyeti ve çalışma tasarımındaki metodolojik konular ve yüksek boyutlu veri yorumlamasında sıkıntılar yaşıyor. Hassas beslenmenin etkililiğini, maliyet etkinliğini ve geleneksel beslenme müdahalesi yaklaşımlarının ötesinde ek faydalarını desteklemek için daha fazla kanıta ihtiyaç vardır.

Umudumuz, insanları öneriler açısından daha hedeflenebilecek daha küçük gruplara ayırabileceğimizdir, ancak bunu asla bireysel düzeyde başaramayacağız; kişiselleştirilmiş kelimesi bunu başarabileceğimizi gösterirken, hassasiyet kelimesi önerilerimizde geleneksel beslenme yaklaşımlarından daha kesin olabileceğimizi göstermektedir.

ÖZET

Ben tomayto yiyorum, sen tomahto! Ben potayto yiyorum sen de potahto yiyorsun!

Patates yiyorsan da kynurenik asit içeriğine bir bak. Çünkü çok farklı sonuçlar karşına gelecek. Sonra kynurenik asit metabolizma enzimlerine bak. Onlarca enzim karşına çıkacak.(https://www.drceyhunnuri.com/kynurenik-asit-romatizmada-iki-ucu-keskin-bir-kilic/)Sonra onların genlerine göz at. Kafan iyice karışacak… İntronlara ise hiç bakma…

Bugün, kişiselleştirilmiş beslenme hakkında pek çok aldatmaca var ve şirketler tüketicilere DNA testlerine dayalı diyet önerileri sunmaya çalışıyorlar.

Bu reçetelerin çoğu fazla bir şey ifade etmese de – besin maddelerine verilen yanıtlar, tek bir gen varyantının göstereceğinden çok daha karmaşıktır – hassas beslenme alanındaki iyi niyetli araştırmacılar, diyet ve bireysel biyoloji arasındaki derin bağlantıları ortaya çıkarmakla meşguller.

KAYNAKLAR