Genel

Oturuş Şekliniz Bize Ne Anlatıyor

“Çok oturmak yaşlandırır” diyor İkigai kitabının yazarı Francesc Miralles. Bunun, oturuş şeklinizle ilgilisi var mıdır?

Neden acaba?

Her yiğidin bir yoğurt yiyiş şekli vardır. Aslan yattığı yerden belli olur. E! … Bizim hasta da oturuş şeklinden belli olur.

Size bir mesleki sır vereyim. Hasta hakkında bilgi sahibi olmamız için çoğu zaman ona elimizi bile sürmemiz gerekmiyor. Daha kapıdan içeriye girip karşımıza oturması ile birlikte onun bize kelam ile anlatmak istediğinin daha çoğunu onun beden dilini seyrederek elde ederiz. Geriye kalan sadece ayrıntıdır. Elbet te ki DOKTOR’luk MESLEĞİ ile HEKİM’lik SANATI arasında biraz fark olacaktır.

Bu yazının ana fikri sizde bir farkındalık oluşturmak ve YANSIYAN ağrılarınızın temellerine dikkat çekmektir.

Birkaç oturuş bozukluğu üzerinde duracağız. Bu yazının kapsamına almadığımız diğer oturuş bozukluklarına da siz kıyas ediniz ve yeni bir bilinç oluşturma yoluna girmeye çalışınız.

1) BACAĞINI ALTINA ALIP OTURUŞ

Neden insan bir bacağını altına alıp oturmak ister? Neden her iki ayağını yere tam basarak oturmak rahatsız eder insanı? Neden hep aynı bacağı altımıza alıp oturmak isteriz (sağ kalçamızın altına veya hep sol bacağımızı)? Bunu sadece alışkanlık olarak açıklamak yeterli olur mu?

Oturuş Şekli

Bacağını altına alıp oturuş şekliniz bize ne anlatır. Güncel video ve içeriklerimize bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Bunun en önemli sebebi bacağımızı altımıza kıvırıp oturduğumuz taraftaki gluteus (kalçanın kabarıklığını oluşturan kas) kasının fizyolojik gerginliğinin azalarak gücünün kaybına işaret etmektedir.

Gluteus Maksimus Kası

Kas tonusunun azalması ile birlikte kalça horizontal düzlemini koruyamamakta ve zayıf olan tarafa doğru çökmektedir. Bilinç altımız bu eksikliği giderme adına istemsiz olarak bu zafiyeti bacağı altına alarak destekleme yolunu tercih etmektedir.

Kalça horizontal düzlemini koruyamamakta ve zayıf olan tarafa doğru çökmektedir.

Önemli olan, artık bunu anlamaya başlamanız gerekiyor olmanızdır. Çünkü her hareketimiz bize bir şeyler hakkında bilgi vermektedir.

Eğer bir yerde gerilmiş, lif boyu uzamış kaslar tespit ediyorsak mutlaka buna karşılık kas boyu kısalmış yapıları da göreceğimizi unutmamamız gerekiyor. Siz, esas alt yapı sorununa eğilmediğiniz sürece uzamış veya kısalmış kaslara yönelik yapacağınız esneme germe programlarınızın hiçbir kıymeti harbiyesi olmayacaktır. Her seferinde vücudun kompansasyon mekanizması devreye girecek ve uzamış-kısalmış kaslar yine telafi edici lif boy uzunluklarına geri döneceklerdir.

Vücut adaptasyon mekanizması sizin tedavinizi yenecektir…

Bu çerçeveden bir bacağını altına alıp oturan insanı değerlendirelim

Böyle bir oturuş esnasında tüm omurganın duruşu bozulacaktır. Bu durumda yere sağlam basmayan kalçalar yüzünden omurga direğimiz karşı tarafa devrilmemek için aynı tarafa doğru ‘C’ şeklinde bükülmek zorunda kalacaktır. Bu kötü gidişata elbette ki boyun da tarafsız kalmayacaktır. Başın dik duruşunu sağlayabilmek için bir taraf kasların lifleri gerilirken, karşı taraf boyun kaslarının boyu ise kısalarak spazma uğrayacaktır. Oysa ki baş düz duruşunu koruması gerekiyor. Aynı zamanda trapezius kasının üst kısmı da gerilme ve kısalmadan nasibini alacaktır. Bütün bunlar boyun bölgesinde blokajların başlamasına neden olmaktadır.

Yapı Bozukluğu - Oturuş Şekli

Neden bunları bilmek gerekiyor?

Boyun ağrısı şikayetiyle doktora başvuran birini hayal edelim.

Hasta bize gelip gluteus maksimus kasının çalışmadığını söylemeyecektir.

O bize, boynum ağrıyor diye gelecektir.

Biz de eğer bir tarafı kısalmış diğer tarafı uzamış boyun kaslarına bakarak boyun ağrısının normal olduğunu beyan edersek haksız sayılmış olmayız. Artık masaj, germe-esnetme uygulamaları için çok iyi bir neden doğmuş olacaktır. Bunula birlikte dar bakış açımızı tescillenmiş olacaktır. Bu nazarla biz asla bedene dayak atan alt yapı sorununu çözmeye yaklaşamayacağız. Boynunu rahatlattığınız hasta tedaviden çıkarken ağrısını giderildiğini beyan etse de çok geçmeden ki bu süre birkaç dakika sonra da olabilir şikayetinin tekrar başladığını size söyleyecektir.

Bir insan neden oturuş şeklini değiştiriyor ve bu esnada neden bazı kaslar spazma uğruyor diye anlamaya başlamadığınız sürece tedavinizi aynı usulle akşama kadar da devam ettirseniz de vücut akıl etmeyen beceriksiz ellerinizden ilk kurtulduğu an kompensasyon mekanizmasını tekrar devreye sokacaktır.

Bu örnekte ana sorun kalçanın kendi statiğinin optimal durumda olmamasıdır. İşte bunun için kalçayı kompanse etmek için kişi kalçasını alttan bacağı ile destekliyor. Çevrenize bu gözle bir bakmaya çalışın. Göreceksiniz ki kalçası sağlam insan nerdeyse kalmamış durumdadır.

2) AYAK-AYAK ÜSTÜNE ATARAK VE KAYKILARAK OTURUŞ

Oturuş Şekli

Ayak ayak üzerine atarak oturmak.

Bu oturuşun özellikleri ve bize anlattıkları nelerdir:

a) Bu oturuşun birinci özelliği. Bu kişinin bir nedenle sırt-bel ekstansör yani gövdeyi arkaya götüren bedeni dik tutan kasları çalışmamaktadır. Böyle birisi oturacağı alana oturmaz, koltuğa kendini salıverir sandalyeye düşerek oturur. Kendilerini üzerine bıraktıkları koltuktan-sandalyeden çoğu zaman çatırdama sesi dahi duyabilirsiniz. Bu kişi sırtını desteklemeden dik oturamaz ve sürekli arkaya doğru düşme eğilimindedir.

b) Bu oturuşun ikinci özelliği göğüs kafesi ile karın boşluğunu ayıran diyafram kasları optimal seviyede fonksiyonunu icra edemiyor. Bu nedenle de derin nefes alma yetenekleri kaybolmuştur. Kollarını diyafram seviyesinde bağlayarak bilinç altı diyafram kasının stabilitesine destek olmaya çalışır ve böylece nefesinin rahatlamasına yardım ederler. Bir başka yardımcı kompansasyon da kollarını yukarı kaldırarak yardımcı solunum kaslarını da devreye sokarlar. Her şey BİR DERİN NEFES içindir.

Kolları bağlamanın bir başka bilinçaltı nedeni de vardır

Çökmeye kamburlaşmaya zemin hazırlayan bu oturuş biçimine karşı göğüs omurları seviyesinde meydana gelecek kompanse edici kas spazmlarının azaltmayı hedeflemektedir bilinçaltımız. Böylece kollarını göğüs omurları hizasında bağlayarak omurganın bu bölümümün dik duruş çabalarına destek olunmaktadır.

c) Bu oturuşun üçüncü özelliği ise ayak-ayak üstüne atma mevzusudur. Bu kişinin muhtemelen öncelikle kalça stabilitesi iyi değildir.

Neden bilinç altımız ayakları üst üste koymadan aralıklı tutmak istemiyor?

Muhtemelen bacak yanlarını destekleyen tensör fasya lataenin fizyolojik fonksiyonları bozulmuştur ve çok büyük bir ihtimalle bunun arkasında bu kas-bağ kirişi ile çok yakın bağlantı içerisinde olan kalın bağırsak problemine dayanmaktadır.

Oturuş Şekli

Diz altı ön kas zincirleri

d) Bu oturuşun dördüncü özelliği şudur: Eğer kişi bacak-bacak üstüne atmak yerine bacaklarını düz uzatmayı tercih ediyorsa hatta biraz bacaklarını yüksek yere koymak istiyorsa bu kişinin diz altı ön kas zincirlerin lif boylarında kısalma olduğuna işarettir.

3) BACAK BACAK ÜSTÜNE ATARAK OTURUŞ

Oturuş Şekli

Bacak bacak üstüne atarak oturmak

Bu oturuş şeklinin özellikleri:

a) Eğer kişiyi, ayak-ayak üstüne değil de bacak-bacak üstüne atmak rahatlatıyorsa bu bize dizin daha yukarısında yer alan ön kas zincirlerinin lif boylarındaki kısalığı göstermektedir.

b) Bu oturuş şeklinde de diyafram fonksiyonları bozulmuştur. Bağlı kollarını gövdesine bastırarak diyaframın stabilize olmasına yardım etmektedir.

c) Üçüncü özellik beden hafif bir dönme içerisinde yani bir kolunu sandalyenin başına koymuş veya bir kolunu kanepenin tepesinden arkaya aşırmış. Bu yine kalçanın instabil olduğunun bir işaretidir. Her şeye rağmen rahat oturuşu sürdürebilmek için beden bedel olarak çapraz karın kaslarını sunmaktadır. Bir taraftaki çapraz karın kaslarının boyları kısalırken karşıdakilerin gereksiz gerginliğe katlanmaları gerekecektir.

Karın kaslarının yapısı

d) Dördüncü özellik kişinin başı, arkaya götürülen kol yönünde eğilmek zorundadır. Her şey başın dik duruş ve bakış açısını koruyabilmek için. Çünkü eğer baş yan tutulursa gözlerin düz karşıya bakarken iş birliği sağlaması çok zordur. Bu durum çok hızlı görüş yeteneğinin kaybolmasına neden olacaktır.

Doğru ve yanlış oturuş şekli

4) ELLERLE BAŞI DESTEKLEYEREK OTURUŞ

Bir kişi niçin başını destekleyerek oturmak ister?

Çevrimiçi bir oturumda Angelina Jolie’nin oturuş şekli

Bu oturuşun özellikleri ve bize anlattıkları:

  • Çeneyi alttan desteklemek başı öne götürmektedir. Bu durum felaketlerin temeli atmaktadır. Baş ile birinci boyun omuru arasındaki vertebral arter sıkışmakta. Bunun sonucu başın dolaşımı yaklaşık %50 azalacaktır. Suboksipital ekstensör kasların boyları kısalmaya başlar. Omurganın boyun bölümü çok ciddi travma görecektir. Bu insanın derste toplantıda dinlemek için aldığı pozisyon çok geçmeden uykusunun gelmesine neden olacak bir duruş şekline dönecektir.

    Problem boyun kaslarında lokal kalmayarak tüm başa yayılarak göz çevresinde ve başın genelinde ağrıları da başlatacaktır.

Suboksipital ekstensör kaslar

  • Başın arkasında yer alan beynin görmeyle ilgili alanının dolaşımının da kötüye gitmesiyle birlikte göz problemleri başlayacaktır.

Yalnızca bir düşünün, kişi günde 8-9 saat başını öne uzatarak oturuyor. Bu kişinin saatlerce vertebral arteri sıkışmış, beyin dolaşımı bozulmuş, kranial disfonksiyonları meydana gelmiş demektir.

Ama bu kadar kötüleşmeye rağmen bilinç altını neden hala pozisyonunu koruyarak oturuş şeklini devam ettiriyor kişiyi?

Çünkü insan kendine karşı bile çok acımasızdır.

Bir yerlerin kas boyları esneme kabiliyetini yitirerek kısalmış veya o kas grupların stabilize edilmesinde sorun varken at bakışlı anlayış, çatlayana kadar yoluna devam ediyor. Bu kişi ağrıyı hissetmeden yoluna devam etmemek için elleri ile o kasları stabilize etmeye çalışıyor.

Oturuş Şekliniz ve Sonuçları

Dr. Levent Efe Studios tarafından hazırlanan Fleksör Kasların görselleştirilmesi

Bu hastaların çoğunlukla baş ön tarafında çene altı fleksör kasların lif boylarında kısalık olabileceği gibi ön miyofasyal zincirin bir başka bölümünde de kısalık meydana gelmiş olabilir. Bu kişilerin diz eklemlerinde de ağrılar artacaktır.

Çenenin Ellerle Desteklenerek Oturuş Şekli

Özetle kişi çenesini elleri ile destekleyerek farkında olmadan kısalmış ön kısa fleksör kaslarının esnemesini sağlayarak başın ön düşmesine ve boyun arkasının gereksiz gerilime maruz kalarak ağrımasına engel olmaya çalışarak kendine rahat pozisyon aramaktadır.

Oturuş şekillerini toparlarsak, bakarken görmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Bu bakışı açısını çok iyi anlamamız gerekiyor.

Çünkü bu hastanın sorunun çözümünü boyun kaslarının ağrısında değil ön miyofasyal zincirlerin sorunlarında aramalıyız.

Bacak bacak üzerine atarak oturuş şekli

Bu hastanın sorununun çözümünü ise oturuş şeklinin sıradan bir alışkanlık olarak görmekten geçmediğini, kalça stabilitesi ve kalın bağırsak tedavisinde olacağını bilmemiz gerekiyor. Mutlaka pelvik stabilizasyonu sağlanmalıdır.

Diğerleri de bunlardan farklı değillerdir.

Bütün bu kişiler oturuş şekilleri ile bize sorunları hakkında bilgi vermektedirler. Eğer kişi başını bir tarafa eğme ihtiyacı hissediyorsa bu öylesine sıradan bir durum olmadığını artık anlamamız gerekiyor. Bir yerlerdeki kasların kısaldığının veya tonusunu kaybederek gevşediğinin belirtisidir büyün bunlar.

Vücut gemimiz gittiği rotadan ayrıldığının işaretidir boyun ve başın duruşları.

Baş ve boyun son bir ayar mekanizması olarak devreye girerek durumu idare etmeye çalışmaktadır.

Hasta sorunlarını çözme yolunda görsel hekimlik teşhis yaklaşımından daha güçlü yöntem yoktur.

Hasta çoğunluk çok uzun zaman katlandığı ağrılarının çıkış merkezlerini unutarak gelir tedaviye ve sadece en son geldiği noktada onu rahatsız eden şikayetini aktarır bizlere. Bu nedenle onun ağrısı ile konuşmayı öğrenmemiz gerekiyor. İşte o zaman hastanın şikayetlerini daha da kötüleştirmeden efektif tedavi uygulamış olacağız.

Dr. Ceyhun NURİ
Osteopat & Fitoterapist

 

 

İlgili Yazılar