Ankilozan Spondilit, İltihaplı Romatizma

Ağız Kuruluğu ve Sjögren Sendromu

Kuru Göz ve Sjögren Sendromu

Herkes stres, disiplinsiz fazla egzersiz veya su tüketimi azlığı kaynaklı ağız kuruluğu yaşayabilir.

Birçok şey ile birlikte ilaç kullanımı da kronik olarak kuru bir ağza neden olabilir. 500’den fazla  ilaç, tükürük bezlerinin çalışma şeklini etkiler. Ağzınızı kalıcı olarak pamukla doldurulmuş gibi hissediyorsanız, ilaçlarınızın yan etkilerini kontrol ederek başlayın.

Normal bir birey bir gün içinde en az yarım litre tükürük üretir. Tükürük bezi üretimi ve salınımı otonom sinir sistemi kontrolündedir.

Normal bir birey bir gün içinde en az yarım litre tükürük üretir.

Normal bir birey bir gün içinde en az yarım litre tükürük üretir.

Ancak ağız kuruluğu, yukarıda sayılan eksikliklerin giderilmesi ile birlikte düzelmezse sorunun tükürük bezlerinizde olabileceği akla gelmelidir. Parotis, submandibular ve dilaltı bezler olarak adlandırılan üç çift tükürük bezi var.

Tükürük bezleri yeterli ve devamlı tükürük üretmediğinde kronik kuru ağız (kserostomi) oluşur. Dudaklarınız ve çevresindeki cilt de kuruyabilir ve çatlayabilir, konuşmak veya yutkunmak zor olabilir. Bazı bireylerde vajinal kuruluk, kuru cilt, yorgunluk, döküntü veya eklem ağrısı vardır. İltihaplı Sjögren sendromu, böbrekler veya akciğerler gibi organların iltihaplanmasına neden olabilir. Sjögren dışında tükürük bezini etkileyen durumlar şunlardır: Tükürük bezi taşları, enfeksiyonları, kabakulak, virüsler ve adenomlar…

Sjögren Sendromu ve Ağız Kuruluğu

Sjörgen Sendromu özellikle göz ve ağızda kuruluğun eşlik ettiği ekzokrin bezlerin inflamasyonuyla karakterize kronik
multi sistem immün mediyatör hastalığıdır. Nem üreten bezlere zarar veren, tükürük ve gözyaşı üretmeyi zorlaştıran bir otoimmün bozukluktur.

Amerika’da iltihaplı romatizmadan sonra en sık görülen 2. otoimmün hastalık Sjögren dir.

Romatoid Artrit (RA) veya Lupus’unuz varsa, ana semptomları ağız kuruluğu ve göz kuruluğu olarak ortaya çıkan, otoimmün bir bozukluk olan Sjögren sendromu riskiniz de artmış olur. Hastaların Yüzde 90’dan fazlası kadındır. Mayo Clinic’e göre Sjögren’i her yaşta geliştirebilirsiniz, ancak çoğunlukla 40 yaşından sonra teşhis edilir. 

Sjögren sendromu, öncelikle tükürük ve lakrimal bezleri etkileyen bir otoimmün bozukluktur. Bu bezler vücudun tükürük ve gözyaşı şeklinde gözlerde ve ağızda nem oluşturmasına yardımcı olur. Sjögren sendromlu bir kişide vücut yeterli nem üretemez; SİCCA SENDROMU

Ama Soru Şu?

  • Neden nem üretemiyoruz?
  • Niye kuruyoruz?
  • Altta yatan bir şeyler olmalı değil mi?

Şu ana kadar anlattıklarımız malumu ilan etmektir.

Sjögren yıllarca ciddi sorunlara neden olmayan bir rahatsızlık durumu olarak kabul edildi. Ama şimdi eklemlerinizi, böbreklerinizi, akciğerlerinizi, cildinizi de etkileyebileceği ve devam eden yorgunluğa neden olabileceği bilinmektedir. Diğer otoimmün hastalıklar gibi, Sjögren’lerde de şikayetler iltihabi reaksiyonlar vücudun kendi dokularına (bu durumda ağız ve gözleriniz gibi nem üreten bezler) karşı yönlendirildiğinde ortaya çıkar.

Kuruluğunuz sonunda yangın çıkardı ve alevler bacayı sardı.

Ağız Kuruluğu

Ağız Kuruluğu ve Çıkardığı Yangın



İki tip Sjögren Sendromu Vardır – Birincil ve İkincil 

Birincil form, Sjögren’in semptomlarına sahip olduğunuz, ancak başka bir büyük romatizmal veya otoimmün hastalığınız olmadığı zamandır. 

İkincil form, RA veya lupus gibi başka bir otoimmün hastalığı olan biri Sjögren’in semptomlarını geliştirdiğinde teşhis edilir. Kuru ağız semptomları birincil Sjögrenlerde daha kötü olma eğilimindedir.

Bu Nedir O Zaman?

Tedavi olmaz izle gör politikasında inat edersek komşudaki yangın eklemlerini de saracaktır.

Kısaca gözde ve ağızda şikayetlerin olduğu tip primer, ağız kuruluğu, iltihaplı romatizma ve lupus ile birlikte görülen sekonder Sjögren olarak sınıflandırılır.

Sjögrenlerin birincil ve ikincil formları aşağıdakileri içeren benzer semptomlara sahip olabilir:

  • yorgunluk
  • bilinç kararması
  • ateş
  • eklem ağrısı
  • kas ağrısı
  • nöralji

Bu şikayetlerin hangi biri AS ve RA da yoktur ki. Acaba bu hastalıkların ana babaları bir mi? Hepsi kardeşler mi?

Ağız Kuruluğunun Tehlikeleri

Ağız kuruluğu rahatsızlık vericidir ve yiyeceklerin tadına bakılamaması veya tadının çıkarılmaması da dahil olmak üzere günlük zorluklara neden olabilir. Daha da önemlisi, ağız sağlığınızı ve sindiriminizi etkiler. Tükürük, diş çürümelerini, diş eti hastalıklarını ve ağız kokusunu önleyen antibakteriyel bileşikler içerir. Ayrıca çiğnemeyi ve yutmayı kolaylaştırır ve nişastaların parçalanmasına yardımcı olan amilaz enzimini içerir. Kısacası sindirimin ilk adımının gerçekleştiği alanın çalışmaması anlamına gelmektedir. Bu durumda bir çok metabolik iltihabi hastalıkların oluşum mekanizmasına tetik oluşturabilir.

  • Çürük görülme sıklığında artış
  • Kekemelik
  • Disfaji (yutma güçlüğü)
  • Metalik tat
  • Dilde yanma
  • Kuru ve çatlak dudaklar
  • Siyah kahve açık sarı
Ağız Kuruluğunun Tehlikeleri

Ağız Kuruluğunun Tehlikeleri

 

“Tükürüksüz bir ağzı kullanmak motor yağı olmayan bir arabayı kullanmak gibidir”  Anna Diaz-Arnold

Dilin damağına dolanır ve konuşamazsın.

Kalbinizi Koruyun

Uzmanlar, lupus ve romatoid artrit gibi bazı otoimmün hastalıkların kalp hastalığı riskini artırdığını uzun zamandır biliyorlardı, ancak  yeterli tükürük ve gözyaşı üretme yeteneğine müdahale eden otoimmün Sjögren sendromunun aynı etkiyi yaratıp yaratmadığı belli değildi. Şimdi yeni araştırmalar sayesinde Sjögren sendromunun kardiyovasküler riskleri olduğu ortaya çıktı. 2020 yılında Sjögren sendromu olanların kardiyovasküler hastalıktan ölme olasılığından yüzde 30 daha fazla olduğunu belirlendi. 

Ağız kurursa damar da kurur, damar kurursa yürek ne yapsın, kan çamur kıvamına gelir. Motorunuz çekmemeye başlar ve tekler.

Ağız Kuruluğu Tedavisi

Semptomatik tedavilerin amacı ağzınızı mümkün olduğunca nemli tutmaktır. Çoğu terapi, kendiniz yapabileceğiniz basit şeylerdir, diğerleri ise reçete gerektirir. 

Sjögren aslında bir hastalık bile değildir. Çıkan yangının bir yan ürünüdür. Bu nedenle verdiğimiz tavsiyeler ağzı sulandırsa bile sen kundakçının işini bitirmedikçe ağızlar daha çok yanar.

Bu öneriler şikayetleri hafifletmek adına verilir. Asıl sorunu çözmezler.

  • Gün boyunca küçük su yudumlayın.
  • Şekersiz sakız çiğneyin. Bu, tükürüğün mümkün olduğunca akmasına yardımcı olacaktır.
  • Bir oda nemlendiricisi bulundurun. Nemli bir ortam cildinize, ağzınıza ve gözlerinize yardımcı olabilir.
  • Şekerli yiyeceklerden ve şekerlerden kaçının.
  • Kafein ağız kuruluğunu daha da kötüleştirebileceğinden, tüketimini azaltın.
  • Sık sık diş bakımı yaptırın. 
  • Misvakın kokusu tükürük salgısını artırarak ağzın kurumasını engelleyecektir.
  • Tükürük bezlerini tükürük üretmesi için tetiklemekte iyi olan çeşitli yiyecekler vardır. Bu, dokularından, şeker içeriklerinden, asit derecelerinden ya da acılıklarından kaynaklanır. Bu yiyecekler arasında şunlar vardır: Elma, Sert bekletilmiş/fermente peynirler, Kıtır sebzeler, Turunçgiller, Acı yeşillikler.
  • Sabahları ağız kuruluğunu minimuma indirmek ve tükürük miktarını normal düzeyde tutmak için uyuma pozisyonunu değiştirilmeli, burun hava yolunu açık tutarak yaşam tarzında nefes almayı kolaylaştıracak nefes egzersizleri gibi diğer değişiklikler uygulanmalı.
  • Vitamin destekli bitkisel adaptojenlerin ve akupunkturun tükürük akışında uzun süreli artışa neden olduğunu gösteren bazı çalışmalar vardır. 

Kaçınılması gereken bazı yiyecekler şunları içerir:

  • Kırmızı et
  • İşlenmiş gıdalar
  • Kızarmış yiyecekler
  • Süt ürünleri
  • Şekerler ve tatlılar
  • Alkol, soda, gluten
  • Rafine tahıllar
  • Mısır ve kanola yağları

Anti-inflamatuar faydaları yüksek bazı gıdalar:

Tedavide asıl amaç salgı üretiminin neden azaldığı üzerinde durmaktır. Bağışıklık sistemi neden tükürük bezlerine saldırıyor ve iltihap oluşuyor. Kurulukta histamin salgısı artar, o da iltihabı tetikleyebilir. Bu da böbrek, karaciğer ve dalak da dahil olmak üzere çok yaklaşımlı bir tedavi demektir.

Sjögren Sendromu

Sjögren Sendromu

Ağız Kuruluğu ve Kısa Kısa SS

Primer Sjögren’in sendromu (SS), 10.000 kişide 6.8 yaygınlığı olan kronik bir otoimmün hastalıktır.

Hastalığın pik sıklığı yaklaşık 50 yaştır ve ağırlıklı olarak 9:1 kadın: erkek oranı vardır.

SS başka bir sistemik hastalık ile ilişkiliyse, ikincil olarak da etiketlenebilir.

Primer SS, ağız ve göz kuruluğundan sorumlu ekzokrin bezlerinin (esas olarak tükürük ve göz yaşı) lenfositik enfeksiyonu ve B hücresi hiperaktivitesi ile karakterizedir.

Farklı tedavi seçenekleri mevcuttur.

Kaynaklar

https://onlinelibrary.wiley.com/journal/21514658

https://www.healthline.com/health/sjogrens-syndrome-diet

https://www.nature.com/articles/ncprheum0165

https://www.nature.com/articles/sj.bdj.2017.882

https://www.nature.com/articles/1601543  Primer ve sekonder Sjögren sendromlu kadınlarda besin alımı

Kalp yetersizliği özellikle endişe verici.

İlgili Yazılar