Ankilozan Spondilite Doğru
Emekleme’den mükemmel yürüyüş’e doğru
Ankilozan Spondilit sıklıkla 20 ile 40 yaşları arasında görülen sakroileak eklem aralığındaki daralma, dejenerasyon ve iflamasyon ile birlikte seyreden klinik bir tablodur.
Tıp otörleri Ankilozan Spondilit’i ayrı bir hastalık başlığı altında irdelerler. Ancak bazı belirti ve bulgulardan müteşekkil Ankilozan Spondilit kliniğini birkaç faktörün etki-tepkisinin bir yansımasının sonucu olarak görmek daha doğru olacaktır.
Aynı zamanda bu klinik tablonun başka sonuçlar da doğurması kaçınılmazdır. Erken teşhis tıbbın en çok önemsediği kavramlardan birisidir.
Ancak neye göre, hangi zaman dilimine ve kime göre erken teşhis.
Eğer biz laboratuvar testleri ve MR gibi görüntüleme tetkikleriyle erken teşhis koyduğumuzu iddia edeceksek unutmayalım ki bunu çok geç kalmış bir teşhis kavramıyla belirtmek daha gerçekçi olacaktır. Çünkü Ankilozan Spondilit NEDEN-SONUÇ-SONUÇ ilişkisi olan bir hastalıktır.
Bizim vücudumuzun ana dayanağı kalça bölgesi tabir ettiğimiz kısımdır ve iki yanda, bir ortada olan üç kemik yapının birbirine sıkı bağlarla bağlanmasıyla oluşur.
Kalça bölgesi
Eğer bu bağlar lokal olarak gevşer veya pelvis dengesini etkileyecek olan iç organların düzensizliği (özellikle de sağ yumurtalık asıcı bağlar, sağ böbreğin iliopsoas kasını etikilemesi vb.) veya otonom sinir sistemi hakimiyeti gibi nörolojik koordinasyonun problemleri şu neticeyi verir:
Bütün bu olumsuz etkilenimler sonucu pelvik yapı tıpkı bozuk bir çit veya burulmuş bir çikolata kâğıdı misali döner ve oluşturduğu eklem yüzeylerinde daralma ve sürtünme başlar.
Bizim öngörümüze göre erken teşhis kelimesinin altını iyice doldurmak istiyorsak, hasta değerlendirme yaş aralığımızı bebeklik günlerine kadar indirmemiz gerekir.
Neden?
Bebekler henüz emeklemeye başlamadan önce homolateral hareketlerle yer değiştirmeye çalışırlar. Bu hareket şeklinde bedenin sadece tek tarafı eyleme katılmaktadır. Örneğin bebek bir şeye uzanmaya çalıştığında veya herhangi bir nesneye vurmak istediğinde sağ el ve sağ bacak eş zamanlı olarak öne doğru sonrasında ise diğer taraf hareket etmektedir.
Homolateral-tek taraflı hareket
Yürümenin bu birinci etabında beynin sağ küresi bebeğin bedenin sağ tarafını, sol yarım küre ise bedenin sol yarısını kontrol etmektedir. İleri gelişim aşamasını geçene kadar bebek koordine olmayan hareketlerle sürünmeye çalışır, ancak bundan sonra çocuk çapraz emekleme eylemine geçebilmektedir (sağ el sol bacak öne, sol el sağ bacak öne).
Bu yeni kontralateral (çapraz, karşı taraf) hareket paterni (düzeni) bebeğin tüm vücut sistemlerini bir BÜTÜN içinde birleştirerek merkezi sinir sistemini yeniden yapılanmaya zorluyor (çapraz emekleme bebeğin sinir sisteminin organize olmasına sebep olmaktadır).
Kontralateral-çapraz hareket
Tek taraflı düzenden çapraz harekete geçişte yaşanan sorunlar ileriki yıllarda şikâyet ve belirtilere zemin hazırlanmaktadır.
Bu kişilerde denge ve koordinasyon bozulmakta, boyun arka kaslarında katılık, kitap okuma esnasında zorluk, kekemelik, becerisizlik, disleksi (okuma, yazma problemi) gibi öğrenme zorlukları vb. görülebilmektedir.
En önemlisi bu kişilerde kalça ve postür bozuklukları başlayacağı gibi erken safhada sık sık sırt /bel ağrıları, sürecin devam etmesiyle birlikte kalça başı sakroileak eklem problemleri görülecektir. Çünkü organize olmayan hareket ile birlikte pelvik yapıda DÖNME olacaktır.
Bugün birçok yetişkinin çektiği sıkıntıların temelinde bebeklik döneminde yanlış gelişen çapraz hareket eylemi yatmaktadır. Bu sorunun baş aktörleri genellikle anne ve babadır, ebeveynler bazen İYİ NİYETLE KÖTÜ ŞEYLER YAPARLAR.
Nasıl?
Bebek emeklerken onu zamansız yürümeye zorlarlar. Bebeğin adım atması ebeveynleri sevindirse de bebek açısından çok kötü bir beyin-beden hafızasına dönüşmektedir.
Çünkü o dönemde iki beyin yarım küresini iletişim sağlamak üzere birbirine bağlayan Korpus Kallosumda (hareketsel, duyusal ve bilişsel bilgiyi iki yarım küre arasında aktarmaktadır) sağlam nöron bağlantıları henüz oluşmamıştır.
Korpus Kallosum
Bu durum aynı zamanda ağır travma almış insanlarda da gözükebilir. Ayrıca uzun süre felç durumunda kalma, bel kalça inflamasyonu (iltihaplanması) sonrası kemik kaynamaları / kireçlenmeleri olan kişilerde benzer şikâyetler oluşabilmektedir.
Bütün bunlar sinir sistemini “şok’a” sokabilir ve sinir impulslarının iletiminde sorunlar oluşturabilir. Buna bağlı olarak beyin bir önceki aşamada sağlam olarak çalıştırdığı tek taraflı (sağ el sağ bacak sol el sol bacak ileri) hareket düzenine geri dönme kararı alabilir, eğer bunu da beceremezse o zaman biraz daha geri giderek emekleme etabına inme kararı verir.
Homolateral tek taraflı yürüyüş belirtileri gösteren ankilozan spondilit hastaları, ara ara kalça ağrısı yaşayan insanlar veya aktif kalça şikâyeti olmayıp genel olarak yürüyüş problemleri mevcut kişilere (son iki grup sakroiliak yani kalça eklemi iltihaplanması olan sakroileite adaydırlar) çapraz sürünme egzersizleri verilir.
Bununla da kalmayıp, kranio visseral bir bütünlük içerisinde muskuloskeletal sisteme osteopati anlayışı ile yaklaşıp ona uygun bir tedavi uygulanarak kompansatuvar kasların çalışması sağlanır.
Böylece kas zincirlerindeki disbalans (dengesizlik) düzeltilmeye çalışılır. Ancak o zaman sinir sisteminin koordineli hareketi ve kalçanın dengesi sağlanacaktır. Kalça eklem yüzeyinde rejenerasyon (yenilenme) bekliyorsak atılacak ilk adım sakroiliak eklemin sıkışmasını ortadan kaldırmaktır. Kas spazmı veya tonuslarındaki azalma sert kemik yapıların hareket düzenine etki etmektedir.
Yürüme Şeklinin Değerlendirilmesi
Normal (çapraz yürüme) yürüyüş düzeni bozulan kişilerin hareket şekillerini değerlendirdiğimizde, omuz ve kalçaların tek bir yapı olarak öne dönmeye çalıştığını görürüz.
Resimde de gözüktüğü gibi homolateral yürüyüş düzeni içerisinde olan hasta tüm vücut ağırlığını sol bacak üzerine verdiğinde başını sağa eğmeye zorlar ve aynı pozisyonu diğer taraf içinde ayarlamaya çalışır. Bu kişilerin sürekli yan yan gittiği zannedilir.
Bu dengesiz duruşlar görüş açısını bozduğu gibi yürüyüş eylemini gerçekleştirmek için daha çok enerji harcamasını da beraberinde getirir.
Bununla birlikte yürüyüş esnasında gözlerin yanlış duruşu göz kaslarını yorduğu gibi bu kaslarla bağlantılı olan derin boyun ekstansör kaslarında gereksiz gerilmesini de tetikler ve servikal (boyun) tutulum kötüleşir, ayrıca tüm beden stres altına girer ve boyun kaynaklı baş dönmeleri tetiklenir.
Derin boyun ekstansör kasları
Dik Duruşu Ancak Denge ile Başarabilirsiniz.
Birçok hayvandan farklı olarak insanın DİK duruşundaki üstünlüklerinden birisi, başın vertikal (dikey) eksen etrafında rahat dönmesidir, buna bağlı bizim görüş açımız genişlemektedir.
Birçok hayvan türünün hedefe kilitlenip avını izlemek için duyu organlarını kullanarak baş pozisyonlarını sürekli sabitlemeleri gerekiyor ki bu onlar için hayati öneme sahiptir.
İnsanın dikkatini bir şey üzerine toplamasına izin verecek şekilde baş ve boynunu rahat hareket ettirebilmesi optimal duruş şekline bağlıdır. Kafanın boyun üzerinden normal fizyolojik dönme aralığı bağ, kas ve iskelet yapısı ile sınırlıdır, ancak kas spazmları, artroz vb gibi bazı patolojilerin ortaya çıkması yeni sınırlamaları daha da artırabilir.
Dengesiz yürüyüş esnasında başın stabilize edilmesi için devreye kompanse edici kas grupları girmektedir (özelliklede boyun kasları), bu durum onların aşırı kasılarak yorulmasına neden olmaktadır. Bütün bunların sonucunda beyin bu kompanzasyon mekanizmalarını dikkate almaya başladığında, böyle bir denge bozukluğu temporomandibüler eklem disfonksiyonuna (çene eklemi problemi, çene tutulumu) ve diğer dejeneratif değişikliklere zemin hazırlayabilir.
Bu bilgiler ışığında Ankilozan Spondilit hastalığında temporomandibüler ve servikal boyun omur eklemlerinin tutulumu sonrası göz iltihaplanması (üveit), çene hareket kısıtlılığı, kulak çınlaması ve baş dönmesi gelişebileceğini de akıllara getirmeyi unumayalım!
Yürüyüşünüz Ne Kadar Dengeli
Sizin yürüyüşünüzün ne kadar dengeli olduğunu kontrol edebilmek için, dik durun, ayaklarınızı omuz seviyesi kadar açın ve başınızı hareket ettirmeden tek ayak üstünde durun ki bu pozisyonda sizin stabil durup duramadığınızı değerlendirebilelim. Sonra bir iki adım atın ve tekrar ayağınızı kaldırın, aynı işlemi diğer ayak için de yapın.
Ne Dersiniz, Bu Pozisyonda Dengenizi Korumanız Kolay Mı?
Kafa, ayakların pozisyonuna göre vertikal (dikey) olarak düzeltilebildiğinde dengeyi korumak çok daha kolaydır, bu esnada gözler de tam olarak düz karşıya bakmaktadır. Fizyolojik baş /boyun beden duruşuna göre pozisyonlanması yer çekimi güçlerinin herhangi bir zorlanmaya neden olmadan bedenden geçmesine izin vermektedir.
Ankilozan Spondilit, Sakroileit, Postür Bozukluğu olan hastaya çapraz hareketi geliştirmek istiyorsak egzersiz vermeden önce: bedenin simetrik yan eğilmesine (lateral fleksiyon) veya dönmesine izin verecek olan kalça, bel, göğüs kafesi, boyun, kinetik boyun kas zincirlerinin buna uygun olup olmadığına bakılması gerekmektedir.
Kendi üzerimizde çalışmanın ana hedeflerinden biri kontralateral (çapraz) yürüyüşün geliştirilmesi olmalıdır. Çünkü bu sinir sistemini düzene sokmak için efektif bir yöntem olduğu gibi stresin kaldırılmasında ve dikkat / konsantrasyonu yükseltmek için de en sürdürülebilir yaklaşımlardan biridir.
Pelvis biyomekaniğine uygun olmayan uzun süreli anatomik yapısal kaymaları düzeltilmediği takdirdi leğen yukarısında ve aşağısında yer alan arka/ön kompansatuvar kas grupların tonusunda artışa neden olmaktadır.
Ankilozan Spondilit ve Kalça Problemlerinde Kontralateral (çapraz) Hareket Düzeninin Tekrar Kazanılması İçin Egzersiz Önerileri
1.Göğüs Kafesi ile Pelvisin Karşılıklı Çapraz Hareketi.
Özellikle kaburga ve göğüs kafesi tutulumu ile seyreden ilerlemiş Ankilozan Spondilit vakalarında göğüs kafesi ve pelvisin (leğen) birbirine göre zıt dönüşlerindeki kısıtlılığı değerlendirmek ve bu durumun ortadan kaldırılması için yapılması gerekenler şunlardır:
Bunun için hasta sırt üstü yatarken sağ bacağını kalça ve dizden bükecek, bu esnada ikinci bir kişi hastanın sağ dizini yavaş bir şekilde hastanın sol omuzuna doğru karşılaşılan ilk direnç bariyer seviyesine kadar götürecek.
Kas spazmı ile oluşan bu bariyeri aşmak için hasta bacağını kalçadan geri düzleştirmeye çalışırken yardımcı 5 saniye süreyle karşı koymaya çalışacak, sonra duraksama olacak ardından yeni bir direnç bariyerine kadar diz, omuza doğru götürülerek bu çapraz hareket egzersizinin hasta beyninde perçinlenmesi için 3-4 döngü şeklinde tekrarlanacak.
Sonra aynı işlemler sol bacak için de tekrarlanacaktır. Günde 2-3 seanslık egzersiz uygulaması başarı oranını artıracaktır.
2.Omuz Kemeri ve Başın Karşılıklı Çapraz Hareketi
Omuz ve başın kontrlateral hareket kısıtlılığı değerlendirebilmek ve şikâyetin gerilemesine destek olmak için hasta yüz üstü yatacak ve yüzü sağ omuza bakacak, bu esnada eğer omuz yere temas etmiyor veya hasta tam olarak başını sağa doğru tam çevirip yanağını yatağa koyamıyorsa hareket aralığında kısıtlılık olduğunun bir göstergesidir.
Yardımcı olacak olan kişi hastanın başını yüzü sağ omuzuna bakarken hafif yattığı yüzeye doğru hissedilen ilk direnç noktasına kadar bastıracak bu esnada yardımcı diğer eliyle dikkatlice hastanın kalkan omuzuna karşı koyarak karşılaşılan bariyerin aşılmasına yardım edecektir.
Bu esnada hasta omuzunu kaldırmaya çalışır, yardımcı 5 saniye süreyle karşı koyar, sonra duraksanır. Bu işlem 3-4 döngü şeklinde tekrarlanır. Sonra aynı işlemleri diğer taraf için de tekrarlanır. Günde 2-3 seanslık egzersiz uygulaması başarı oranını artıracaktır.
Bu egzersizle baş omuz arası yapılar gerdirilerek hafızaya alınmış olan tek taraflı kasılma ve tek taraflı hareket kalıbı yeniden organize edilecektir.
-
Gövdenin Pelvise Göre Kontralateral Hareketi
Bedenin pelvise göre zıt yönde dönmesini değerlendirmek için hasta yüz üstü yatar. Yardımcı hastanın bir elini arkadan mümkün olduğu kadar sırtına koymasını ister ve sağ omuzu alttan kavrayarak omuzu arkaya sağa doğru ilk karşılaşılan direnç bariyerine kadar götürür.
Bu esnada hasta düz duran sol bacağını arkaya doğru kaldırıyor ve havada 5 saniye süreyle tutmaya çalışıyor sonra dinleniyor, bu egzersiz her iki taraf için 5-6 döngü olarak tekrarlanacaktır.
-
Pelvisin Gövdeye Göre Çapraz Hareketi
Pelvisin (leğen) gövdeye göre zıt dönmesini değerlendirmek ve eğitmek için hasta sağ yan üste gelecek şekilde yatıyor ve üstte duran kalçayı sola yani öne yattığı düzleme doğru döndürmeye çalışırken yardımcı kişi karşı direnç uygulayacak aynı zamanda diğer eliyle hastanın bel (lomber) bölgesini sabitleyecektir (kalça ile birlikte dönmesine izin vermeyecek). Hasta kalçasını yatağa değdirmeye çalışacak biz ise karşı direnç uygulayacağız ve bunu 5-6 döngü şeklinde her iki taraf için tekrarlayacağız. Günde 2-3 seanslık egzersiz uygulanması başarı oranını bir hayli artıracaktır.
Hareketin Çapraz Düzleminin Gelişimi
Siz de evde veya iş yerinde kendi başınıza şu egzersizleri dikkatlice ve bir yerinizi incitmeden yapabilirsiniz.
- Dik durun, ayaklar omuz hizasında kollar yere paralel dursun. Tüm beden yükünü sağ bacak üstüne alın. Sol dizi bükülmüş vaziyette havaya kaldırın ve sağ kolla sol dizi temas ettirmeye çalışın. Sonra başlangıç pozisyonuna geri götürün ve bu egzersizi beden hafızası oluşana kadar birkaç döngü tekrarlayın ve aynı işlemi diğer taraf içinde yapın. Bu egzersizi yavaşça birkaç kez yaptıktan sonra hızlı ve enerji dolu tempoyla tekrarlayın.
- Evde herhangi bir kural gözetmeden bebekler gibi sürünmeyi, emeklemeyi deneyin bu esnada kontralateral zıt hareketlerden istifade etmeyi unutmayın (yani çapraz kol bacak) ve bunu her gün tekrarlayın.
Böyle bir egzersiz beyinde iletişim koordinasyonu sağlayacağı için sadece hareket düzenini sağlamakla kalmayacak aynı zamanda bilişsel ve duyusal iletilerin aktarım kalitesi de artacak. Buna bağlı olarak da mükemmel bir şekilde stresin azaldığını, sinirsel gerginlikle baş etme becerinizin arttığını, dikkat ve konsantrasyon gücünüzde bir iyileşme olduğunu göreceksiniz.
Bebeklikte el birliğiyle atılan Ankilozan spondilit tohumlarını 20-40 yaş aralığında hasat etmek istemiyorsak başta çocuklarımızın ve kendimizin yürüme şeklini gözden geçirelim. Bunun için yürüyüş şeklimizi ön/arka/yan açılardan birkaç dakikalık basit bir video çekimi ile izleyelim.
Eğer yürüyüşünüz esnasında bir omuzunuzda çökme, adım atma esnasında bir ayağınız diğerine kıyasla daha dışa doğru atma veya kalça salınımlarınızda ciddi çökmeler… Bunların sizi kalça problemi başta olmak üzere diğer iskelet sistemi, iç organ ve nörolojik alt yapı problemleri gibi çıkmaz sokağa götüreceğini unutmayalım.
Kısaca özetlemeye çalıştığımız bütün bu anlatımdan kendinize pay çıkartıp bedeninizde hareket kalıplarında bir probleminin olduğunu düşünüyorsanız o zaman KRANİO-VİSERAL-PARİETAL yapınızın bir uzman tarafından gözden geçirilme vakti gelmiş olabilir.