Beslenme Önerileri

Fonksiyonel Beslenme ve Fonksiyonel Gıdalar

Neden Fonksiyonel Beslenmek Durumundayız?

Fonksiyonel beslenme mi?

Venite ad me omnes qui stomacho laboratis et ego vos restaurabo. Hiç tartışmalı diyet tavsiyelerinin kafanızı karıştırdığı oldu mu? Nikel diyeti, alerji diyeti, keto diyeti gibi ortalıkta uçuşan beslenme “stratejileri” de nedir? Doğru beslenelim derken bir yerlerde hata yapıyor olabilir miyiz? “İdeal” beslenme planı derken neyi kastediyoruz? Fonksiyonel beslenme ile ilgili daha fazla bilgi için yazımızın devamını okumaya devam ediniz!

Fonksiyonel Beslenme

Aradığınız “mucizevi” diyeti bulmakta zorlanıyor musunuz? Yoksa sağlıklı besleneyim derken işimizi daha da karmaşık hale mi getiriyoruz?

Ne demiş eskiler;

Her mürşide el vermek yolu sarpa uğratır. Mürşidi kamilin yolu pek asan imiş.

Yani her duyduğunu yapmak her söylenenin peşine gitmek sizi çıkmaz sokağa götürür.

İşin ehli bir rehbere yolunuz düşerse işiniz çok kolaylaşır.

Fonksiyonel Beslenme Nedir ve Nasıl Uygulanır?

Cevaplar düşündüğünüz kadar karmaşık değil aslında.

Birisine fonksiyonel beslenme önerisi verilirken, kişinin sağlığı, diyeti ve genel yaşam tarzı bütün yönleriyle göz önünde bulundurulmalıdır. Kişinin metabolizmasının bize sunduğu ipuçları sayesinde beslenme şeklini kurgulamak pekala mümkündür. Dikkatli bir analiz ile fonksiyonel beslenme kişinin sağlık problemlerini teşhis etmenize yardımcı olabilir. Çünkü hastalıklara tek pencereden bakmak bizi sağlıklı sonuçlara ulaştırmaz. Kişinin karaciğerindeki eliminasyon süreçlerini ve genetik alt yapısı dikkate almadan ona beslenme önerilerinde bulunmak, istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Örneğin çok bilinen greyfurtun sitokrom P450 enzim sistemini yavaşlatması sonucu ilaçların yarılanma ömrü uzayacak, tüketilen ürünlerin kanda bulunma dozlarının artması nedeni ile de istenmeyen yan etkiler ortaya çıkacaktır. Metabolik süreçleri doğuştan hızlı veya yavaş olanlar gıdalara farklı tepkiler verirler. Bu gibi durumları göz ardı ederek herkeste aynı yaklaşımı benimsemek  tedavide yetersiz kalacaktır.

Vücudumuz aslında bize hastalıkların oluşumundaki bazı  sorunlarla ilgili ipuçları verir.

İlginçtir standart tıp uygulamasında ise bu semptom ve belirtiler ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.

Bu nedenlerden dolayı, fonksiyonel beslenme söz konusu olduğunda aynı kalıplarla ilerlemek mümkün olmamaktadır. Günümüzde hassas tıp adı verilen kişiye özel yaklaşımlar ile hücresel seviyeden başlamak üzere iyileşmeyi tetikleyen son derece özelleştirilmiş bütünsel bir sağlık perspektifi sunulmaya çalışılır.

Bu bütünsellik ise çoğu zaman lafta kalır.

Hastalar Değerlendirilirken Göz Önünde Bulundurulan Hususlar?

  • İyi bir anamnez
  • Organların gözden geçirilmesi
  • İlaç ve takviyelerin analizi
  • Mevcut diyet ve yaşam tarzı alışkanlıkların takibi
  • Tıbbi test sonuçlarının değerlendirilmesi
  • Mizaj analizi
  • Genetik altyapı
  • Biyolojik altyapı
  • Zihinsel altyapı
  • Fiziksel altyapı

Fonksiyonel Beslenme Stratejisi Nasıl Takip Edilir?

Popüler düşüncenin aksine, tek bir fonksiyonel beslenme diyeti yoktur. 

Bunun yerine, sizin için doğru diyet stratejisi, özel sağlık kaygılarınızı gidermek için tasarlanmış olan strateji olmalıdır.

Bunun yanında sağlığınızı önemsiyorsanız veya herhangi bir sağlık sorununuz yoksa yararlı olduğu bilinen kalıplarla ilerlemek mümkündür.

Fonksiyonel beslenme planında izlemesi gereken beş ana ilke şunlardır:

1. Temel Besin Maddeleri Her Gün Alınmalıdır

Yemeğinizin bileşenleri bütün vücudun yapı taşlarını oluşturur. Günlük gıdalarda bulunan vitaminler, mineraller, esansiyel yağ asitleri, amino asitler, probiyotikler ve kompleks karbonhidratlar sağlıklı yaşam sürdürmek için gereklidir. Her gün bedenin ihtiyaç duyduğu şeyler ile beslenerek, sistemi sağlıklı tutabiliriz.

2. Zararlı Gıdalardan Kaçının

Günümüz dünyasında, gıda sektörünün inanılmaz derecedeki ticari iştahı nedeniyle yiyeceklerimizin içeriğinin ne olduğu ve nasıl üretildiğini anlamak her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Fabrikalarda üretilen hayvansal ürünler, GDO’lu bileşikler ve haşere/tarım ilaçları gibi zararlı kimyasallar, sindirim sisteminin zararlı bileşenlere maruz kalmasına neden olur. Bu nedenle içeriğinden ve güvenliğinden emin olmadığınız çöp gıdalardan mümkün olduğunca uzak durmakta fayda vardır. Ancak yediğiniz şeyin ne olduğundan eminseniz o zaman rahatlıkla ağzınıza, belki atabilirsiniz.

3. Fonksiyonel Beslenme İçin Kaliteli Gıdalar

Tıpkı arabanızdaki yakıtın kalitesi ile motor performansı arasındaki ilişki gibi gıda bileşenleri de vücudun ne kadar iyi çalışacağını belirler. 

İşlenmiş hazır gıdalarla ya da koruyucu madde içeren ambalajlı gıdalarla midenizi doldurmak mide bağırsak sisteminin işleme ve emilim süreçlerinde aksamalara neden olacaktır. “Sindirim sistemi ne yersek öğütür ve bizim için faydalı olanları ayıklar,” şeklindeki düşünceler hatalıdır.

Doğal gıdaların kaynağı toprak ve bununla beslenen canlılardır. Toprağı yok sayıp farklı formatlarda ürün elde etmek aslında insan organizmasının alışık olmadığı bir durumdur. Organizma; yeni gelen durumlara alışır alışmasına, ancak iç ve dış uyaranlara verdiği genetik tepkiler farklı farklıdır. Kimi insanda genetik alt yapısı nedeniyle herhangi bir sorun olmaz iken kimisinde de küçük bir sebep bardağın taşmasına neden olup yıllarca çözülemeyen sorunlara neden olabilir.

4. Bağırsak Sağlığı Önceliğimiz Olmalı

Hipokrat, sağlığın bağırsakta başladığını ve bittiğini, gıdaları işlemeye hazır olmayan bir sindirim sisteminde dünyanın en besleyici yemeğini yeseniz bile size hiçbir fayda sağlamayacağını söyler. 

Bağışıklık sisteminin yüzde sekseninden fazlası bağırsakta bulunur ve doğru şekilde çalışmazsa enfeksiyonlar, iltihaplanma, otoimmün hastalıklar ve hormonal dengesizlikler kaçınılmazdır. Flora (mikrobiota) dengesindeki bozulmaların hastalık oluşumunda önemli rol oynadığı bilinen bir gerçektir. Zararlı flora elemanlarının çoğalmasındaki en önemli neden sindirilmeyen enerji verici gıdaların kalın bağırsağa ulaşmasıdır. Sorumsuzca her önümüze geleni yemek başlı başına temel sorundur.

Sindirim sistemi enerji ihtiyacında açlık hissi ile bizi zaten uyarmaktadır. Bu hissin bile artık neredeyse unutulduğu bir çağda yaşıyoruz. Midenin ihtiyacından ziyade göz ve damak zevki ile hareket ediyoruz.

Bağırsak Sağlığı

Bağırsak Sağlığı Önceliğiniz Olmalı

Gözün kabul ettiğini mide, damağın kabul ettiğini bağırsaklar kabul etmeyebilir

Sindirim işinde aslan payı mide ve bağırsak sistemine düştüğünden onların neyi kabullendiği çok daha önemlidir. Gaz, şişkinlik, kabızlık ve midede yanma yaptığını bildiğiniz gıdaları ısrarla yemeniz hastalıklara çıkarılan bir davetiyedir. Tadını ve kokusunu beğendiğiniz her bir gıda bağırsaklarda soruna neden oluyorsa ısrarla bu hatayı tekrarlamak başınıza iş açabilir.

Sistem ne zaman isteyeceğini, neyi canı çektiğini ve nelerin zararlı olduğunu zaten biliyor ve size bildiriyor. Sistemin uyarılarını dikkate almalı ve ona göre hareket etmeliyiz ki başımız ağrımasın. Tabii ki hangi uyarının nereden kaynaklandığını bilmek şartıyla…

5. Mikrobiyomunuzu Önemseyin

Sindirim sisteminde güçlü bir mikrobiota olmadan sindirimin sağlıklı olma olasılığı yoktur. İnsan bağırsağında vücudunuzu oluşturan tüm hücrelerin on katı kadar bakteri bulunur. Bu bakteriler topluca mikrobiota olarak adlandırılır. Bağırsak bakterileri bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışması, zihin sağlığı ve hafıza oluşumu gibi onlarca süreçte rol alır. Mikrobiotanın sağlıklı olması için gıda içeriğindeki probiyotiklerin fazlaca olması gerekir. Mikrobiota dengesinin bizim lehimize olması tamamen yediklerimizle ilişkilidir.

Fonksiyonel Beslenmede Başarının Sırrı Nedir?

Vücudunuzun daha sağlıklı olması için gıdaları tıpkı bir ilaç gibi kullanmalısınız. 

Gıdanız ilacınız, ilacınız gıdanızdır

Besinlerle ilişkinizi yeniden gözden geçirip sağlıklı seçimler yapmalısınız.

Sizin beslenme tarzınızı bozan ilk kişilerden biri anneniz olabilir. Çünkü bebekler tıpkı diğer canlıların yavruları gibi içgüdüleriyle hareket ederler. Ona ters bir gıda verilirse mizacına ters gelen bu gıdaya devam edilirse bebek de adaptasyonunu vücudun reaksiyonlarını ona göre geliştirir. Ortama uyum sağlasa da bu ona ileride pahalıya mal olur.

Fiziksel ve duygusal yaşamınızın her yönüyle birbirine bağlı olduğunu göz ardı etmemeliyiz. İç sesinizle sürekli olarak diyalog halinde olmalısınız.

Doğal Beslenme

Daha Doğal Tarzda Beslenmeye Özen Gösterin

Beslenmenin dinamik bir süreç olduğu asla unutulmamalıdır.

Yaşam tarzı ve diyet sürekli olarak değişkenlik arz etmelidir ve sizin için neyin faydalı olduğu neyin olmadığını bulana kadar bu süreç işletilmelidir.

Başarılı sağlık yönetimi, vücudunuzun farklı etkenlere nasıl yanıt verdiğinin farkında olmanızda ve böylelikle başarı için sürekli olarak ayarlamalar yapmanızda saklıdır.

Çağımızda,  ticari kaygılarla fonksiyonu olmayan gıdalar gözümüzün içine sokulmakta ve sağlığımız sürekli olarak tehlikeye atıldığı için fonksiyonel beslenme stratejileri artık daha bir önemli hale gelmiştir.

Daha sağlıklı bir yaşam için daha dikkatli, daha bilinçli ve daha doğal tarzda beslenmeye özen göstermeliyiz.

Bir Bilgi: Fonksiyonel Restoranlar

Restoran kelimesi Latince restauraba-restore etmekten, iyileştirmekten ve canlandırmaktan geliyor.

Fransızca restore. 

Restoranların yeni yeni açılmaya başladığı Paris’te bir dükkan sahibi İncil’deki bir ayetten esinlenerek cama şu sözleri yazmış, müşterileri cezbetmek için…

Venite (gel)

ad me (bana doğru)

omnes (hepiniz)

qui stomacho (mide) laboratis et

ego (ben) vos restaurabo (restore edeceğim, tamir edeceğim seni, doyuracağım seni).

Kim olursan ol, gel bana. Özellikle sen, Ey aç Mide! Seni iyi edeceğim ben. İlacın ben de…

Bu, bitkin ve aç insanları canlandıran yemek davetine, bugün tüm dünya arılar gibi akın ediyor. Sadece karın doyurmak için değil elbette. Gluten bağışıklığına inat ruhlarını da doyurmak için…

Fonksiyonel Beslenme İçin Küçük Notlar

  • İltihaplı romatizmada kuru ekmek tüketimi önem arz eder. Romatizmada dalak fonksiyonları bozuktur ve su-nem transferi bozulur. Dalak nemli rutubetli gıdaları sevmez. Kuru ekmek ise bu nemi alarak ilaç gibi iş görebilir.
  • Tereyağı ve patates (kızartma hariç) kalın bağırsaktaki kısa zincirli yağ asidi bütirik asit miktarını arttırarak mikrobiota çeşitliliğine katkı sağlar.
  • Kütahya Gediz kuru fasulyesi ve Tosya sarıkılçık pilavını kemik suyuyla beraber kaşıkladığınızda dışarıdan almanız gereken 20 adet esansiyel amino asidi almış olursunuz.
  • Et tüketimi mizacına uygun olmayan kişilerde esmer siyez  ve çavdar gibi tahıl tüketimi vücudun ihtiyacı olan protein ihtiyacını karşılar. 

İlgili Yazılar