Sağlıklı olmanın birçok belirleyicisi var. Bunlardan bir tanesi kitap okumak olabilir.
Hikaye Okumak Beyin Bağlantısını Artırır
Çoğu insan, hayatında düşünme biçimlerini değiştiren en az bir hikaye okumuştur. Emory Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, bir kitabın üzerimizde yarattığı izlenimlerin biyolojimiz üzerinde uzun vadeli etkileri olabileceğini buldu. Bir romanın bölümlerini okuduktan sonra, beynin sol ve sağ bölgelerinde birkaç gün süren bağlantıda önemli bir artış gösterdi.
Okumanın sadece beynin dil işleme bölgelerini güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda okuma eyleminin bedensel duyumları harekete geçirdiği bir süreç olan “bedenselleştirilmiş anlambilimi” de desteklediği görülüyor.
Kitap Okumak Hafızayı Güçlendirir
Küçük yaşta okumak, kelime dağarcığı oluşturmak ve başkalarıyla nasıl iletişim kuracağını öğrenmek için çok önemlidir. İnsanlar yaşlandıkça, kitap seçmek diğer problemlerle başa çıkmalarına yardımcı olabilmektedir. 2013’te yapılan bir araştırma, daha ileri yaşta bilişsel aktiviteye girmenin, daha yavaş ileri yaşta bilişsel bozulma ile ilişkili olduğunu göstermiştir.
Araştırmacılar, uyarıcı görevlerle uğraşan 55 yaşından büyük 1000’den fazla kişi üzerinde çalıştı. Ölümlerinden sonra, katılımcının beyinleri demans ve lezyon belirtileri açısından incelenmektedir. Hem erken hem de geç yaşam dönemlerinde bilişsel görevlerle uğraşan katılımcılar, hafızada %32 daha yavaş bir düşüş oranına sahipti.
Kâğıt mı Ses mi? Beyniniz için Hepsi Aynı
İster kitap okumak olsun ister sesli kitap dinliyor olun, beyin kelimeleri benzer şekilde işler. Berkeley’deki California Üniversitesi’nden araştırmacılar, beynin etkileşimini incelediler. Buna göre bir hikayeye yanıt olarak hangi bölgelerin aktive olduğununun haritasını çizdiler.
Araştırmaya katılanlardan hikayeler dinlemeleri istenmektedir. Ardından, beyinleri MRI ile taranırken katılımcılar aynı hikayeyi kağıt üzerinde okudular. Araştırmacılar kelimeleri kategorilere göre gruplandırdılar. Okuma ile dinleme aktivitesi verilerini karşılaştırdılar. Sonuç olarak katılımcıların beyin haritalarının işlevsel olarak benzer olduğunu buldular.
Araştırmacılar, The Journal of Neuroscience‘da yayınlanan çalışmanın sonuçlarının disleksi ve işitsel işleme bozukluklarının tedavisinde potansiyel klinik uygulamalara sahip olduğunu söylüyor.
Araştırmanın başyazarı Fatma Deniz, sonuçlara şaşırmış: “Bir kelime duyup aynı kelimeyi okuduğunuzda birkaç beyin bölgesinin benzer şekilde aktive olduğunu biliyorduk, ancak bir kelimedeki anlam temsilinde bu kadar güçlü benzerlikler beklemiyordum.”
Kaynak: www.jneurosci.org www.fatmanet.com