Ankilozan Spondilit

Ankilozan Spondilit Skolyoz, Omurga ve Duruş: Postüral Denge Yasaları

Postüral Denge Yasaları

Ankilozan Spondilit Hastalığında Doğaçlama Güvenlik

Ankilozan Spondilit hastaları, postüral denge yasaları çerçevesinde kendi vücutlarını tarif ederken sıklıkla şu ifadeleri kullanırlar:

“Vücudum Katılaştı, Kaslarım gerildi, bedenim gerildi”. Postüral denge bozuldu.

Burada ifade edilen “sertlik”, “katılık”, “gerginlik” gerçekte kas gerginliğini veya daha net söylersek gereğinden fazla kas gerginliğini ifade etmektedir. Hepsi postüral dengede hayati öneme sahiptir.

Başka bir deyişle hareket eylemi veya fiziksel performans esnasında gereksiz kas tonusu (gerginliği) uygulandığının ifadeleridir. Bu kişiler, aşırı gergin ve kendilerini kasarak hareket ettiklerinin farkına vardıklarında gereksiz kas gerginliklerini hafifletebiliyorlar. Ama bir de bilinçli bir şekilde kaslarını zorlayarak aşırı gerilmelerine neden olan insanlar da vardır.

Postüral Denge’de Kas Gerginlikleri

Üzerinde duracağımız konu ve başlıklar gereksiz kas gerginliklerinin nasıl-neden oluştukları ve sonuç olarak hareketlerimiz üzerine etkileri neler olacağıdır. Sonrasında da gereksiz gerginliklerle nasıl baş edeceğimiz konusu üzerinde duracağız.

Denge ve duruş üzerine yaptığımız vurgu, gereksiz kas gerginliklerinin arzu edilmeyen bir durum olduğudur. Çünkü aşırı kas tonusunun artması fonksiyonlar üzerinde sınırlamalar getirmektedir ve aynı zamanda vücuda ekstra yük bindirmektedir. Bu nedenle kas tonusunu gereksiz yere artırmayarak duruşumuzu, hareketimizi, nefesimizi daha verimli ve avantajlı hale getirebiliriz. Kasların tonusunu normalleştirilerek iş veya ev işleri sırasında vücudumuza yüklenen yükü tek bir kas grubunda toplanmak yerine miyofasyal zincirler boyunca dağıtılarak fiziksel ağrı ve rahatsız edici krampları hissetmeden sağlıkta kalmaya devam edebiliriz.

Vücudu avantajlı kullanmayı başarmanın yolu, minimum kas gerginliği ile fiziksel aktivite uygulamayı öğrenmekten geçmektedir.

Kendi bedenimiz ve Hareketlerimizin Ne Derece Bilincindeyiz?

Ayakta durma veya oturma esnasında sürekli değişik bedensel duruş konfigürasyonları sergileyerek vücut pozisyonunu korumaya çalışırız. “Postürel kontrol” tabir edeceğimiz vücut pozisyonunu koruma şeklimizin kas gerginlikleri ile güçlü bir ilişkisi vardır. İnsanların azımsanmayacak büyük bir kısmı vücut pozisyonlarını korumanın dezavantajlı rasyonel olmayan yolunu benimsemişlerdir. Bu insanlar duruşu korumak için gereksiz kas tonusu artışı ile bunu başarmaya çalışmaktadırlar. Bu bireylerin kronik ağrı, hareket kısıtlılığı, nefes alma zorlukları yaşama olasılıkları yüksektir.

Postüral Denge’de Vücut Pozisyonu Nasıl Korunmalı?

Vücut pozisyonunu ve postürel dengeyi korumanın dezavantajlı yolunu benimsemesinin nedeni, vücut pozisyonumuzu nasıl koruduğumuzun bilincinde olmamamızdan kaynaklanmaktadır. Sonuçta vücudun aldığı pozisyonel konumlar esnasında da denge durumunun koruma yollarına dikkat edilmemektedir. Farkındalık ve bilinçli beden yönetimi olmadan yaşantımızı sürdürdüğümüzde, yetersiz veya aşırı kas gerginliğine bağlı olarak girilen dezavantajlı yolun doğaçlaması gelişmektedir.

Vücut, pozisyonunu ve dengesini korumak için birçok doğaçlama eylemi geliştirmektedir.

Postüral Dengede Vücut Pozisyonunu Korumanın Dezavantajlı Yolları nelerdir?

Hareketsiz durumdayken Aksiyel İskelet Üzerinden Postür dengesini korumanın dezavantajlı yolu:

Aksial iskelet olarak adlandırılan baş, göğüs kafesi kemikleri, omurga, sakrum, kuyruk sokumu kemiklerinden oluşan yapı üzerinden gerçekleştirilen pozisyonlama ve beden duruş ayarıdır. Bu eksenel iskelet üzerindeki bazı eklemleri öne (fleksiyon) veya arkaya (ekstansiyon) bükülerek dengeleme yapılmaktadır.

Postüral Denge’de Üç Fonksiyonel Ayar

Bu mekanizma üzerinden bilinç dışı postür kontrolü sağlandığında aksial iskelette üç pozisyonel ayar gerçekleşmektedir.

  • Pelvis öne veya geriye doğru kayar
  • Genel olarak tüm omurga sütunu bükülür (omurga fleksiyonu)
  • Servikal (boyun) omurgada düzleşme ve öne uzanması ile birlikte baş öne çıkar.

Bu denge pozisyonlama şekline onay vermekle kişi “DENGESİZLİĞE  İZİN VERMEKTEDİR”.

Aksiyel Denge ve Postüral Yasalar

Postüral Denge Yasaları

Postüral Denge Yasaları

Aksiyel iskelet üzerinde dengeleme başladığı an ağırlık merkezinden geçen dikey aks yer değiştirmeye başlayacaktır. Bu dengesizliğe izin verebilmek için ağırlık ekseni, pozisyonlama esnasında oluşturulan eğim hattına göre daha geri konuma doğru yer değiştirmesi gerekmektedir.

Sonuçta bu ayar mekanizması kişinin yürüme eylemi esnasında ağırlığını normal biyomekanik dağılım çizgisine göre daha geri hat boyunca dağıtılması durumuna getirecektir. Yani yük, hareket ile birlikte yoğunlukta olarak sakroiliak eklemlere binerek sakroiliak eklem disfonksiyonu oluşturacaktır.  Sonuç postüral denge sorunları.

Ankilozan Spondilit – Dengesiz Kemik Dizilimi

Bu dengesiz kemik dizilimine izin verildiği takdirde vücudun yeni poziyonel konfigürasyona uyumu için pelvisin stabilitesi sağlanmak (resimdeki makinanın platform kısmı gibi) zorundadır. Bu yeni görevlendirme karşısında karın kasları, qudriseps femoris gibi bir kısım kasların tonusunda değişimler olacaktır. Kas tonusundaki değişimler irtibat halinde oldukları tendonları, ligamentleri ve dolayısıyla fasyal ağları germeye başlayacaktır. Omurlar arası disklere, kaslara, bağlara binen yük artacaktır. Mekanik- paryetal yapının etkilenmesi ile birlikte iç organların işleyişleri de sınırlandırılacaktır.

Böylece vücut konumunu dengesiz pozisyonda tutmanın bedelleri diğer yapılara yüklenmeye başlayacaktır.

İnsanların, postüral denge yasalarını ihlal etmesi vücut postürlerindeki bozulmalara bu şekilde kolay izin veriyor olmalarının bir nedeni olması gerekiyor. Bu kabullenmenin muhtemel nedeni, yeni postürel konumlara geçiş yavaş gerçekleştiği için, “kolay”, “çaba harcamadan” veya “rahat” olarak deneyimlemesine bağlıdır.

Postüral Denge Yasalarında Başlangıçta Kolay Kabullenmeye Götüren Adaptif Değişimler

Öne eğilmeye başlayan kişinin, DİK duruşunun baş aktörlerinden olan arka kas zincirlerinin çalışmamasına karşılık ön zincirdeki kaslardaki konsantrik kasılmayla (kasın tonusu değişmemiş sadece boyu kısalmış) vücut pozisyonu korunmaya çalışılmaktadır.

Bağlardaki gerginlik daha fazla kullanılarak kaslar üzerindeki yük azaltılmaya çalışılmaktadır.

Bir nedenle kemikler ve dolayısıyla vücudun geriye doğru hareketi kısıtladığında çıkış yolu olarak beden yeni-kötü denge pozisyonunda sürekli bir kas gerginliği paterni ile desteklenir.

Bu kabullenme eylemini basitleştiren bir başka neden de kişinin vücudun dengesini yönetmek için sözde kontrol edebildiği kaslarının gerginliğine güvenmesidir.

Denge olmazsa iskelet çöker

Hareket Durumundayken Karın-Boyun Kasları Üzerinden Postür Kontrolünün Dezavantajlı Yolu

Ankilozan Spondilit

Denge olmazsa iskelet çöker

Postür ve denge kontrolünün bir dezavantajlı yolu da hareket halindeyken pozisyonu koruyabilmek için karın ve servikal boyun kaslarının gerginliğini aşırı artırılması ile gerçekleşmektedir. Sadece abdominal karın ve servikal kasların gerginliği değil, aynı zamanda sırt ve kalça eklemi etrafındaki kas gerginliklerinde aşırı artmaktadır, bu koruma mekanizması esnasında. Ancak karın ve boyun kaslarındaki gerginliklerin tespit edilmelerindeki kolaylık nedeniyle konu anlatımı onların üzerinden gerçekleştirilecektir. Elbette ki hareket eyleminin gerçekleşmesi için bir kısım kasların hem izometrik hem de izodinamik kasılması gerekir. Ancak bu kasılma karşılıklı kasılma ve gevşeme prensipleri üzerine oturtulmuş agonist ve antagonist kasların çalışması ile gerçekleşmektedir. Bu karşılıklı çalışma birliğinden de eksenel iskeletimiz hareket etmek için çekiş kuvveti elde eder.

Postüral Denge’de Hareket Eyleminin Kısıtlanması

Eğer hem aynı yönde hareket eden kaslar (agonist) hem de zıt yönde hareket eden kaslar (antagonist) aynı anda bir dereceye kadar kasılma durumuna gelmeye başladıklarında hareket eylemi kısıtlanmaya başlayacaktır. Bu şekilde vücut, denge halini kaybetmiş pozisyonunu korumak için hem vücudun arka tarafındaki kasların hem de vücudun ön tarafındaki antagonist (zıt) kaslarının aşırı kasılmasına neden olacaktır. Karşılıklı sırayla çalışması gereken kasların aynı anda devreye girmesi ile birlikte bedenin hareket etme yetisi önlenmeye başlayacaktır. Bu yeni uyarlama ile aksial iskeletin hareket halindeyken stabilize olması kolaylaştırılmaktadır.  Vücudun bu eylemine “Aşırı büzülme freni” desek yanlış olmaz.

Ankilozan Spondilit – Postüral Denge Yasalarında İlişkiler

ko-kontraksiyon (birlikte kasılma) frenlemesindeki kas gerginliği derecesi gereğinden fazla olmaktadır.  Sonuç olarak hareket sırasında sert veya katılık hissedilmeye başlayacaktır. Ek olarak, ko-kontraksiyon frenlemesi nedeniyle karın kaslarının aşırı gerginliğinin artması, nefes alma işlemini de sınırlamaya başlayacaktır. Çünkü karın kasları, solunum fonksiyonları ve solunum hacmimizle güçlü bir şekilde ilişkilidir.

Bu nedenle, aşırı birlikte büzülme frenlemesinin vücut pozisyonunun korunmasında kârdan çok zararı olan dezavantajlı bir yol olduğu söylenebilir.

İnsanların bilinçli olarak kendi bedenlerini nasıl destekleyeceklerini ve psotür denge kontrolünü bilmemeleri ve dikkat etmemelerine bağlı olarak, vücut otonom olarak hareket sırasında aşırı eş-kasılma sonucu kısıtlanma durumunu kolay bir şekilde benimseme eğilimi gösterir. Çünkü aşırı ko-kontraksiyon freni, postürel sorun karşısında basit bir başa çıkma, kompansasyon eylemidir.

Kompansasyonun ilk evrelerinde, ön kas zincirleri sadece konsantrik kasılma (kasın tonusu değişmemiş sadece boyu kısalmış) gerçekleştirerek postürü korumaya çalışır. Bu kasılma türü için birey iradi olarak herhangi bir eylem gerçekleştirmesi gerekmediği için kasların bu tutumundan da rahatsız olmamaktadır. Ayrıca ağırlık merkez hattını arkaya kaydırarak postürel değişimini tolere edebildiği için kişi denge bozukluğundan rahatsız olmamaktadır.

Eş-Kasılma Kısıtlama Tekniği

Bir kişi aşırı “eş-kasılma kısıtlama” ayar tekniğini beden hafızasına alıp benimsediğinde, hareket eyleminin ilk anlarından itibaren, özel çaba sarf etmeden-kuvvet uygulamadan deneyimlediği postürel pozisyonu alır. Bu kişi öne giden bedenini tıpkı bir vinç tekniğinde olduğu gibi dengelemek için pelvisi arkaya alarak ağırlık merkezinin daha geriye kaymasını sağlayarak vücudun ileri doğru devrilmesini engellemeye çalışmaktadır. Ayrıca bir-iki saniye içerisinde omurga fleksiyonu, kafanın öne çıkması ve servikal (boyun) omurgaların düzleşmesi ve öne eğilmesi kolayca tetiklenmektedir. çıkan rahatsız edici durumlara karşı duyarsızlaşacaktır.

Postüral denge ve Doğaçlama Güvenliğinin Sorunları

Eğitimle öğrenilmemiş, tamamen kötü şartlar karşısında bedenin adapte olması için bilinç dışı bağ doku sistemlerimizin oluşturduğu kompansasyon mekanizmasına “Doğaçlama güvenliği” dersek hata yapmış olmayız. Doğaçlama güvenlik, sadece sorunla başa çıkma eyleminin adı değil, aynı zamanda kişinin bu eylemleri benimseme tutumunun ifadesi olarak da tanımlanabilir.

Bu yol, dikkat ve iradi yönetimi olmayan vücut konumunu koruma yoludur.

Bedende ağırlık dağılımı ağırlık merkezi etrafında dengelenmektedir. Ve bu ağırlık merkezi, toplanan ağırlık kuvvetlerinin birbirine göre toplam oluşturdukları kuvvetin sıfırlandığı noktadır. Yani ağırlık merkezimizin konumunu koruduğumuz sürece bedenimiz yüklendiği yük karşısında postürel bozukluklar yaşamayacaktır.

Ankilozan Spondilit Hastalığında Hareketin Sınırlanması ve Performansın Bozulması

Eğer bir kişi Doğaçlama güvenliği tutumundaysa ve daha kötüsü bu tür eylemleri benimserse, ağırlık merkezi değişmeye başlayacaktır. Sonuçta sıfırlanması gereken ağırlık kuvveti vücudun bir kısım parçaları üzerindeki yükü artıracaktır. Vücudun işlevleri, hareketi sınırlanacak ve performansı bozulacaktır.

Bu istem dışı gelişen telafi etme mekanizmaları devamlı bir hal almaya başladığında bağ doku germe mekanoresptörlerinden çıkan impulslar nöral ağda yeni öğrenme yolakları oluşturmaya başlayacaktır. Beynin yeni programlar oluşturmaya başlaması ile birlikte miyofasyal ağların reaksiyonları bilincimiz tarafından alışılmış bir model olarak görülmeye başlanacaktır. Sonuçta kişi güçlü kas gerginliğine alışacak ve yanlış pozisyonlanmanın tekrarından dolayı ortaya çıkan rahatsız edici durumlara karşı duyarsızlaşacaktır.

Sürekli Gerilen Fasyal Ağların Toparlanamadığının Göstergeleri

Ankilozan Spondilit Hastalarında Kasların Eş Zamanlı Kasılması

Kasların eş zamanlı kasılma ve postür sabitleme mekanizması öncelikle hareket eylemi esnasında devreye girmektedir. Henüz erken dönemlerde durma anında ihtiyaç duyulmayan bir ayardır. Ancak Doğaçlama güvenliği modelini bedenen kabul eden bir kişi, süreç ilerledikçe durma anında da vücut pozisyonunu korumak için aşırı eş-kasılma frenini benimsemeye başlayacaktır.

Doğaçlama güvenlik modeli

Doğaçlama güvenlik modeli, beyin ve bağ doku sistemleri tarafından kabul edilmeye başlandığında, sırtüstü yatar pozisyondayken de, vücudu çaba ile desteklemeye çalışıyormuş gibi, güçlü kas gerginlik durumunu devam ettirecektir. Ankilozan Spondilit ve Postür bozukluğu olan kişiler, kliniğin ilerlemesi ile birlikte yatakta kendilerine yer bulamadıklarını ifade ederler.

Doğaçlama güvenlik modelini kabul eden bir kişi, kollarını kullanmasa da veya tutma/eşya taşıma gibi fiziki bir koşul olmasa bile omuz kuşağı etrafındaki kaslarda aşırı gerginlik ve hareket kısıtlılığı hissetmeye başlar. Sakroiliak eklem problemi ile birlikte omuz ekleminin donukluğu sık rastlanan şikâyetlerdendir. Kaslardaki gerilme, kolların hareket görevini desteklemek için ilk etapta ortaya konan bir reaksiyon iken, kişi bu reaksiyonu bilinçsizce benimsediğinde kollarını artık hiçbir şekilde kullanamadığının bilincine varmaya başlayacaktır.

Ankilozan Spondilit ile Doğaçlama güvenliği modelinde sabitlenme

Doğaçlama güvenliği modelinde sabitlenme paternine doğru ilerledikçe, omuz/boynun sertliği, bel/kalça içi yanması gibi kronik ağrı ve bağ doku enflamasyon belirtilerinden mustarip olunmaya başlanmaktadır. Ayrıca kas tonusunun sürekli yüksek olması kemiklere tutunmalarına aracılık eden tendonun bağ doku kılıflarında, hücre dışı ortamda bozulmalara ve iltihabi reaksiyonların başlamasına zemin hazırlayacaktır.

Bu kişiler genel olarak nefes almanın zorlaştığından şikâyetçidirler. Artık derin nefes alamadıklarını, gırtlak seviyesini geçmeyen yüzeysel soluduklarını ifade ederler.

Çabuk yorulma ve hareket katılığından bahsederler.

Bu yetememe halleri bireylerin Emosyonel duygu durumlarını da olumsuz yönde etkiler.

Postüral Denge ve Duruş Bozukluklarında

Postüral denge ve duruş bozukluklarında, Ankilozan Spondilit veya henüz sakroiliak eklemin biyomekanik disfonksiyonu seviyesinde olan kişilerde, oturmanın-dinlenmenin onlara iyi gelmediğini, sürekli hareket etmek istediklerini beyan ettiklerini hatırlatmış olalım.

Çünkü oturdukları an stabil olmayan pelvis yapısı yerden gelen baskı ile sakroiliak eklem ve diğer bağlantı noktalarında rahatsızlık hissedecektir. Tedavi her boyutu ile ele alınırken bilinç ve bilinçaltı reorganzisayonu (yeniden yapılanma) unutulmamalıdır. Adaptasyon şartlarının ağırlaşması ile birlikte UNUTULAN donuk, hareketi kısıtlanan eklem, kaslara HAREKET etme niyeti yeniden öğretilmesi gerekir. Bu hareket niyeti hem bilinçaltında hem de bilinçli olarak oluşturulabilir. Beyin, içine yerleştirilmiş yeni otomatik programı revize edebilmesi için plastisite özelliğine sahiptir.

Bu durum göz ardı edildiği taktirde, fizyolojik stabil vücut pozisyonunu koruma yolundaki diğer faktörler yeterli hale getirilse bile, iyileşeceğine inanmayan, dimdik doğrulup ayağa kalkma niyeti olmayan kişi düzeltme ihtimaliniz yoktur. Başka bir deyişle, kişinin beden kullanımı için bilinç yollarını değiştirmesi gerekir.

Eğer Doğaçlama güvenlik durumundaki bir kişi bilinç yollarını yeterince yönetebilmeyi öğrenirse, bu zorlukların üstesinden gelebilecek ve daha avantajlı vücut kullanım şekline geçebileceklerdir.

Çift kuvvet üretiminin şematik gösterimi

Ankilozan Spondilit – Denge ve Eğrilik

Gerginlik Çubuğu. Eksenel iskeletteki kemikler, Kemik ağırlık kontrolü durumunda “bir gerginlik çubuğu” olarak kullanır. Bir gerginlik çubuğu iki duvar arasına uygun açıyla yerleştirildiğinde her iki ucuna uygulanan basınç ile stabil hale gelmekte ve konumunu korumaktadır. Benzer bir şekilde, aksiyel iskelette bir kemik, asli biyomekanik konumundayken yani farklı kuvvet uygulama eksenlerine maruz değilken stabil haldedir. Bu stabil pozisyonu, kemiğin kendi ağırlığının yükü ve altındaki kemiğin veya zeminin reaksiyon kuvvetinin oluşturduğu karşılıklı baskı kuvvetiyle sağlanmaktadır. Bu avantajlı mekanizma sayesinde kemik ağırlık kontrolü durumunda yer çekimi kuvvetine karşı DİK postürün korunması için çok daha az kasın gerginliğine ihtiyaç duyulacaktır.

Ankilozan Spondilit – Denge ve Medikal

Bu mekanizmaların iyi anlaşılması durumunda kronik ağrı süreci yaşayan kişilerin, eklem, kas, ligament ve diğer bağ dokuları üzerindeki yükü azaltarak rahatsız edici aktif şikâyetlerinden kurtulabilirler.

Hareket ve Denge Ankilozan Spondilit ve Postür Bozukluğu Gelişiminde Doğaçlama GüvenlikngeveAnında Postüral Kontrolün Avantajlı Yolu.

Hareket sırasında Kemik ağırlığı kontrolü kurallarının işlettirilmesi, uzaysal vücut pozisyonunun stabilize edilmesinin avantajlı bir yoludur. Bedene, tavan (yer çekimi kuvveti) ve taban (zemin reaksiyon kuvvet) baskı kuvvetleri ile gergin tutulduğu sürece vücudu stabilize etmek için minimum kas gerginliği ile hareket edebilme imkânı sağlanmaktadır. Tıpkı ipe dizilmiş boncuk tanelerini, her iki uçtan uygulayacağımız baskı kuvveti ile sabitlememiz gibi.

Ankilozan Spondilit – Denge İskelet Tesbih

Bazal Ankraj. Kişi, taban-zeminin tüm temas yüzeyi boyunca bedeninin ağırlıklarını destek tabanına yüklemeye çalışarak dengeli yük aktarımı gerçekleştirmektedir. Böylece, vücudun destek parçaları ile zemin arasında üretilen sürtünme kuvvetleri kullanılarak daha az kas gerginliği ile duruş stabilize edilir.

Postüral dengenin bozulduğu bir duruma bir örnek verelim

Posüral Denge - Ankilozan Spondilit

AVM’lerden neden yorgun ayrılırız

Alışveriş merkezlerinde yerlerin kayganlığı nedeniyle yürüme esnasında postür bozulabilir, denge gider ve ayak ile zemin arasında sürtünme azalır. Bu durumda beden ileri hareket oluşturabilmek için daha arkaya genellikle koksa üzerine doğru kaymaktadır ve vücut stabilizasyonu için gereksiz kas kasılmaları olmaktadır. Bu nedenle AVM ziyaretlerinden sonra insanlar kendilerini çok yorgun hissederler.

AVM’lerden neden yorgun ayrılırız? Dengemiz kayar mı?

Bu, hareket sırasında vücudu stabilize etme mekanizmasına “Bazal ankraj” yani zeminin sabitleme desteyi demekteyiz. Ankraj, bir parçanın, başka bir malzeme, yüzey içine sokularak burada sabit durmasının sağlanmasıdır.  Bu mekanizmanın işlettirilme örneklerini birçok iş ve uygulama alanlarında görmekteyiz. Araçların lastik ebatlarının ve özelliklerinin yere tutunma ve yük aktarımı için önem arz ettiğini bilmekteyiz. Aynı şekilde vinç arabalarının kaldıracakları yük karşısında örümcek bacaklarını açarak denge ve yük aktarımını sağlamak için yere sabitlenmeye çalışırlar.

Postüral Denge Önemlidir? Yarış Arabaları ve Vinçler

Postüral Dengenin Önemi

Postüral denge önemlidir

Biyomekanik bedeni kontrol edebilme çerçevesinde, Kemik ağırlık kontrolü, Bazal ankraj gibi destek sistemlerinin varlığı, daha önce bahsi geçen ‘çift kasılma kısıtlanma’ gibi adaptif regülasyonlara kıyasla gövdeyi sabitlemenin çok daha avantajlı ve kolay yollarıdır. Postürel kontrolü uygulayabildiğiniz takdirde hareket etmek için kaslarınızı verimli bir şekilde kullanabileceğinizi söyleyebiliriz.

Postüral Dengesizlikten Çıkmak İçin Öneriler

Vücudun kullanımını avantajlı kılmak ve doğaçlama güvenliğinin etki alanından çıkarabilmek için gerekli olan ilkeler:

Vücudun durumuna dikkat edin ve vücudu destekleyecek yollar da dâhil olmak üzere avantajlı vücut kullanımını uygulamalarına zihnen odaklanın. Postüral denge için:

Niyet et:DİK Duruş için Kemik ağırlığı kontrolüne zihninizi odaklayarak iyi niyet göstergesi sergileyin ve ‘Yetersizlik’ psikolojisinden kurtulun.

Gevşe: Kasların gerginliği, iç dünyanızdaki huzursuzluk ve kaygıların dışa vurumlarıdır.

Nefes al: Nefes alma durumunun farkında olun. “DERDLİ” soluk alıp verme değil.

Diafragma Nefesi Gerçekleştirin

Yavaşla: Kendi hareket hızınızın farkında olun. Hareketinizi aceleden uzak, seri ve postüral denge halinde gerçekleştirin. Acele davranış zihindeki kargaşanın eseridir.

Hareket için yer ağırlığı ve taban ankrajı yasalarını uygulayın ve kasların aşırı-birlikte büzülme hareket kısıtlılığı tuzağından çıkın. Detaylı bilgi için ‘Postürel Dengenin Geliştirilmesi İçin Öneriler’ başlıklı makaleye bakmanızı öneririz.

Hareket sırasında postüral değişikliklerin olması durumunda, bacak ve kalça hareketi ile vücudun ağırlık merkezinin konumunu kontrol altında tutarak denge hali korunmaya çalışılmalıdır.

Postüral Dengede Pelvis ve Omurganın Kemik Stand Durumunda Olduğundan Emin Olun

Unutmayın ki bütün yapısal dengelenmelerin ana üssü sakroiliak aponevrozdur (yoğun kollajen liflerinden oluşan, kalça arka yüzeyinde stabiliteyi sağlayan bağ doku katmanlarıdır).

Pelvik ve alt ekstremite stabilitesinin korunması (ayak bileği bağları, diz bağları, kalça eklem bağları vb.) vücut üst yarısı problemlerinin sağaltımında ilk şarttır. Bu sağlandığı takdirde üst vücudun, dengeleme faaliyetine mümkün olduğunca az dâhil edilmiş olacaktır.

Postüral Dengede Ana Eklem

Postüral Denge Ana Eklem - Ankilozan Spondilit

Postüral dengede ana eklem

Böylece üst vücuttaki kas gerginliğinin en aza indirgenmesi ile birlikte, fonksiyonel sınırlanmaların ve binen yüklerin hafifletilmesi sağlanabilecektir.

Unutmayın bu önerilere göre bir kas iskelet sistemi yönetimini başarabilirseniz az ağrılı, daha sağlıklı ve daha mutlu günler sizlerin olacaktır.

 

İlgili Yazılar