Kavurucu Yaz Sıcaklarında Romatizma Hastaları Ne Yapar?
Havalar vites değiştirdiğinde romatizma hastaları ne yapacak? Değişen mevsimler ve mevsim geçişleri iltihaplı romatizma (RA) gibi kronik hastalığı olanlar için zor geçer. RA gibi kronik bir hastalığı yönetmeyi halihazırda olduğundan daha zor hale getirebilir. Neden?
Düşen veya yükselen sıcaklıklar, gece gündüz sıcaklık farkları eklem ağrılarını şiddetlendirir veya alevlenmelere neden olur. Özellikle sonbaharın kışa dönüşmesi ve kışın ilkbahara dönüşmesi zordur. Sebep ne olursa olsun, hava sizin tarafınızda olmadığında RA’nızı kontrol altında tutmak için bazı kolay adımlar atın.
İltihaplı romatizmanızı kontrol altında tutmak için bazı kolay adımlar atın.
RA herkes için farklıdır. Size en uygununu siz bulacaksınız. Neler Yapılabilir?
Susuz Kalmayın
Bazen içme suyunu “sıkıcı” buluyorsanız, suyunuza taze meyveler ekleyerek işleri değiştirin- çilek, nane ve limon.
Susuz Kalmayın
Sıcak havalar sizi buzdolabından yeni çıkmış soğuk şeyler yiyip içmeye sevketmesin. Soğuk karpuz, buz gibi su, soğuk yoğurt vb. Bunlar özellikle dalak metabolizmasını etkileyerek romatizmal şikayetleri arttırabilir.
Kolay Bir Yaz Stili Seçin
Terlediğinizde terinizi emecek doğal ve rahat kıyafetler seçiniz.
RA alevlenmeniz olduğunda, kıyafet giyme hissi ağır ve acı verici olabilir. Yaz aylarında bu ek rahatsızlığı azaltmaya yardımcı olan yumuşak örme kumaşları tercih edebilirsiniz. Naylon kullanmayın. Terlediğinizde terinizi emecek doğal ve rahat kıyafetler seçiniz. Teriniz üstünüzde soğuyup deriye yapışmasın.
Romatizma Hastaları Rahat Ayakkabılar Bulsun
Rahat Ayakkabı Seçimi Yapın
Yaz demek, parmak arası terlik ve diğer desteksiz ayakkabıların ortaya çıkması anlamına gelir. Sizi serin ve rahat tutarken iyi destek sağlayan bir sandalet veya iyi havalandırılmış başka bir ayakkabı bulun. Ama terliklerle beraber soğuk bir şelaleye de girip donmayın. Unutmayın böbreklerin enerji akışının başladığı nokta ayak altıdır.
Şapkayı Alışkanlık Haline Getirin
Şapka Kullanımına Özen Gösterin
Çöllerde yaşayanlara bakın. Daha sıkı ve kapalı kıyafetler giyinerek ultraviyole ışınların zararlı etkilerinden korunurlar.
Yemeyi Unutun
Sıcak olduğunda ve acı çektiğimde, iştah kaybolma eğilimindedir. İŞTAH YOKSA YEMEK DE YOK. İştah gelince sofraya oturun. Acıkmadan yemek yemenin de bir hastalık nedeni olduğunu unutmayın.
Harika Bir Sığınak Bulun
Hepimiz evlerimizde merkezi havaya veya klimaya sahip olacak kadar şanslı değiliz! ancak evde uzanıp serinleyebileceğiniz en az bir oda olması önemlidir. Nemli yaz gecelerinde rahatça uyuyabileceğiniz bir odanız olsun.
Klimalar hastalık sebebi olabilir. Sizi çarpabilir.
Acıkmadan Yemek Yemeyin
Romatizma Hastaları Egzersizi Unutmasın
Isı ve acının birleşimi, egzersizi yapmak istediğin en son şey yapabilir. Ancak yaz boyunca daha önce yaptığınız herhangi bir egzersiz rutinini sürdürmek önemlidir. Denize girebilecek kadar şanslıysanız, egzersiz yaparken serinlemenin harika bir yoludur! Romatizma hastaları için düzenli germe, ağrı ve sertliği önlemenize yardımcı olabilir. Her gün bir dizi esneme ve hafif egzersiz yapmaya çalışın. Bunları sabah veya yatmadan önce yapabilirsiniz.
Aşırı Sıcaklıklardan Uzak Durun
Yüksek ısı endeksi günleri gibi şeyler için hava durumu uyarıları içeren bir hava durumu uygulaması indirmenizi öneririz. Bu, günün en sıcak bölümlerinde evde kalmana yardımcı olur. Ancak klimaya da yüklenmeyin.
Harika Bir İkramla Kendinizi Şımartın
Yaz havası alevlendiğinde ve acı çektiğinde, dinlenmeyi ve öz bakımı bir öncelik haline getirmek kritiktir. Dinlenirken, zihin ve bedenle ilgilenirken zencefilli naneli bir limonatanın tadını çıkarın. Arkasından meditasyona kaldığınız yerden devam edersiniz. Kiminiz yoga, kiminiz dalış, kiminiz ibadet, kiminiz sakin bir ormanın kuytu köşelerinde tefekküre dalabilirsiniz.
Unutmayalım ki sağlıklı bir beden sağlıklı bir zihinden gelir.
Akdeniz sahillerine sığınıp Akdeniz akşamlarının tadını çıkaranlar zeytin yaprağının çayından bol içsinler.
Karadeniz sahillerine açılıp Sibirya tundralarına sığınanlar da çiğ kara lahana salatası yesinler.
Göller bölgesi ve akarsuların çağladığı söğüt gölgelerinin sakinleri ise söğüt kabuğunun çayını içsinler.
Ayder yaylalarına akın edenler ise apiterapinin kollarına kendilerini salıversinler.
Bunları yapamayanlar ne yapacaklar?
Her gün 30 dakika eve en yakın parkta toprakla meşgul olsunlar. Akşam eve geçince ılık bir duşun arkasından rahatlatıcı bir probiyotikli papatya çayını yudumlasınlar ve yakınlarıyla sohbete dalıp dertleşsinler. Haz ve lezzet dolu muhabbetlerde hastalıklarının tedavisine devam etsinler.
