İltihaplı Romatizma, Romatizma Tedavisi

İltihaplı Eklem Romatizması Tedavi Edilebilen Bir Hastalıktır

İltihaplı Eklem Romatizması Tedavi Edilebilir mi?

Romatoid Artrit (İltihaplı Eklem Romatizması), klasik söylemin dışına çıkılarak doğru tanımlanması ve yeniden yorumlanması gereken bir hastalıktır: Vücudumuzda iç (yoğun süregelen stres, ani duygu durum bozuklukları, aşırı üzüntü veya sevinç halleri vb.) ve dış iklimsel (sıcak, soğuk, nem, kuruluk) patojen faktörlerin girdisi ile hücresel / enerjisel düzeyde bozulmalar başlar. Kronik maruziyetin devam etmesi bağırsak / karaciğer gibi organlarının etkilenmesiyle enflamatuvar yükün artışına neden olur. Bu kontrolsüz artış bağışıklık sisteminin aşırı uyarılgan hale gelerek öncelikle eklemleri ve devamında tüm sistemleri etkileyen kronik otoimmün bir hastalık olan ‘Romatoid Artrit’in ortaya çıkma sürecini hızlandırır.

Romatoid Artrit Oluşumuna Yaklaşımımız

İltihaplı Eklem Romatizması ‘nda Bağışıklık Sisteminin aşırı uyarılgan hale gelmesi sonucu vücudun kendi hücrelerini yabancı kabul etmesi (otoimmünite) ile başta eklem içini döşeyen sinovyum tabakası iltihaplanır; eklem, kıkırdak, tendon, kas ve diğer iç organların tutulumu- harabiyeti eklenir.

Sağlıklı bir hücrede DNA’yı içinde barındıran çekirdek, mitokondri, sitoplazma ve birçok yapı taşları mevcuttur. Bu hücrenin canlılığını devam ettirmesi ve sağlıklı fonksiyon görmesi bir kısım şartların dengesine bağlıdır (Dolaşım paterni sağlanmalı, Oksijen saturasyonu, Element / Mineral dengesi sağlanmalı, D Vit / B12 Vit vb.). Bir kısım ihtiyaçları olduğu gibi işleyiş esnasında oluşan metabolik atıklar, yanlış nutrisyon sonrası protein agregatları, biriken ağır metaller ve yoğun stres kaynaklı oksidatif radikallerinden de kurtulmaya ihtiyacı vardır.

Bu hastalığın oluşumunda birçok komponent olmakla birlikte bir beslenme örneği ile konuyu biraz daha anlaşılır konuma getirebiliriz. Bir öğle yemeğinde kebap yediğimizi düşünelim. Normalde bir lokma güzelce, yavaş-yavaş ağızda çiğnendikten, parçalandıktan, didiklendikten sonra mideye ulaşır ve oradaki bazı enzimler (proteaz) sayesinde bu parçalanmış et kimusu (mide kaba öğütme işlemini yapamaz) polipeptid denen ara forma dönüşür, ardından bu karışım ince bağırsaklara gönderilir. Bu durakta da polipeptid denen ara form buradaki enzimlerle (peptidaz) vücudumuzun istifade edebileceği aminoasit şeklini alır ve bağırsaklardan da emilerek hücrelerimizin yapı taşına dönüşür. Eğer biz bu et parçasını çiğnemeden hızlı bir şekilde yutarsak, mide bu diri-diri yutulan koca kitleyi ayrıştıramaz, çözümlenmemiş et kimusu olduğu gibi bağırsaklara geçer.

İltihaplı Eklem Romatizması

Otoimmün hastalıklar, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla vücudun normal dokularına saldırdığı durumu ifade eder.

Normalde aminoasit gibi, bedenimizin istifade edebileceği bir şekilde bağırsaklardan emilim gerçekleşmesi gerekirken, fizyolojimizle uyumsuz bir şekilde vücudumuza girmeye başlar. Emilmeye başlayan ve uygun olmayan bu aminoasit parçacıkları bağışıklık sistemi (Lökosit, NK, Lökotrien vs.) tarafından temizlenmek / detoksifiye edilmek üzere karaciğere götürülür. Eğer bu tarz yaşam devam eder ve sürekli bedenimize / mizacımıza zıt besin, alerjen, katkılı gıda vb. girmeye devam ederse bağırsaklarımızın sızdırmazlık duvarı bozulmaya başlar, emilmemesi gereken fizyolojimizle uyumsuz maddeler sürekli bünyemize girer. Karaciğerimiz bunların hepsi ile başa çıkamaz ve serbest dolaşan radikaller artmaya başlar. Bizi korumaya çalışan bağışıklık sistemimiz bu yabancı aminoasit, alerjenlere karşı sürekli gösterdiği tepki nedeni ile aşırı uyarılgan hale gelir ve patojen maddelere karşı gösterdiği reaksiyonu kendi hücrelerine karşı da göstermeye başlar, bu duruma ‘Otoimmün Cevap’ diyoruz.

Karaciğerin temizleyemediği birçok toksin maddeler tekrar kana verilmeye başlanır.

Kan dolaşımının zayıf olduğu bölgelerde, artan alerjenlerin de etkisi ile bazı maddeler ( Histamin vb.) salgılanmaya başlar. O bölgelerde ağrı ödem, şişlik, sızı, kızarıklık belirtisi, yani kısacası enflamasyon gelişir.
Doğu Tıbbı’nın da öğretilerini bu açıklamalarımıza eklersek romatoid artritini sıcak, rüzgar, nem ve soğuk etkisi ile oluşan, üst ve alt vücut yarısında tutulum gösterenler, eksiklik veya fazlalık sendromu, ağrı veya ağrısız klinikle seyir gösteren şeklinde klasifiye edebiliriz.
Rüzgar baskın artralji genellikle üst vücut yarısını etkilerken; Nem egemen artraljiler ise en sık vücudun alt kısmında şişme / eklemlerde sertlik / uyuşukluk hissinin eşlik etmesi ile karakterizedir. Soğuk dominant artrit kliniği, yaşlılarda periferik (kol/bacak) dolaşım eksikliği, alt sırt bölgesinde ağrı, böbreklerin etkilenmesi ile karakterize olduğu görülmektedir.

İltihaplı Eklem Romatizma Tanısında Nelere Dikkat Edilmeli?

Hastanın Doğru Sorgulanması ve Hekimlik disiplini çerçevesinde detaylı Fizik Muayenesi tanıya götüren (% 80) en değerli teşhis aracıdır. Elde edeceğimiz veriler tetkik aşamasını doğru yönetmemizi sağlayacaktır. Eritrosit Sedimentasyon Hızı ve CRP yüksekliği, “Romatoid Faktör” testinin pozitifi oluşu teşhisi destekler. Bununla birlikte bu hastalarda mutlaka ek tetkikler (Açlık İnsulin,- 25 HidroxiDvit-, Ferritin, Rutin Biyokimya vb.) istenmelidir.

Unutmayalım ‘Hasta-Hastalık-Tedavi’ ilişkisinin sağlıklı bir şekilde kurgulanması için doktorun ‘Hastayı Bir Bütün Olarak Ele Alması’ gerekir.

İltihaplı Eklem Romatizmanın Tedavisi

Klasik Yaklaşımda Neler Yapılmaktadır?

Henüz etyolojiye yönelik yani sebebi çözmeye yönelik bir tedavi yoktur. Uygulanan tedaviler ise ağrıyı gidermeğe, bağışıklık sisteminin immunsupresiflerle baskılanarak iltihap oluşumu ve eklem tahribatının ilerlemesi durdurulmaya çalışılmaktadır. ( NSAİD, İVİG, Metotreksat, Metilprednisolon, Siklosporin, Sülfasalazin vs.)

İltihaplı Eklem Romatizması Tedavisinde Dr. Ceyhun Nuri Yaklaşımı

  1. Vücuda dahil olan ve başta hücreyi, dokuları, sistemleri zora sokan ve fizyolojimiz acısından yabancı kabul edilen alerjen ve toksinlerin (İlaçlar, Gıda takviyeleri, Kızartmalar vs.) vücuttan atılımını sağlamak ve vücuda yeni toksin girişini olabildiğince azaltmak.
  2. Sağlıklı işleyişinin sağlanması için bedendeki eksiklikler tespit edilerek idamesi gerekmektedir (D Vit., B12 Vit., Ferritin, Su, Oksijen vb.)
    Özellikle Karaciğer, Bağırsak, Solunum vb. sistemlerinin düzenlenmesine yardımcı olunmalı ve vücudun kendi onarım mekanizmasının devreye girmesi sağlanmalıdır.
  3. Hastalığın tamamen bitmesi için DNA üzerinden sağlıklı bilgi akışı temin edilmeli, genetik alt yapının rejenerasyonuna destek olunmalıdır. Bilindik öğretilerin ve genel kabulün aksine genetik problemlerin çözümsüz olmadığını da belirtmek isteriz!
  4. Hasta ve hastalığa özgü kapsayıcı İNTEGRATİF tedavi protokolleri çerçevesinde;
    1. Kişinin Yaşam Şekli/ Mizacı değerlendirilerek beslenme zinciri belirlenmeli
    2. Çevresel faktörlerin genetik materyale etkisi doğru yönetimle pozitif yöne kanalize edilmeli
    3. Metabolik Balansa Uygun vitamin, mineral, element, mikro besin desteği sağlanmalı
    4. Detoksifikasyon (toksinlerden arınma) ve biyotransformasyon (biyolojik – metabolik değişim) süreçleri desteklenmeli
    5. Hastalığın nedeni olan ve biyolojik sistemleri bozan faktörler (asidoz, hipoksi, perfüzyon bozukluğu, atılım sistemi bozukluğu vb.) elimine edilmeli
  5. Romatolojik Hastalıklarda (SLE Lupus, Ankilozan Spondilit, Behçet, Sjögren, Vaskülit, FMF, Romatoid Artrit ve Diğer Artrit Hastalıklar) bedendeki sıvı değişim ve transportunu regüle eden dalak sisteminin tedavi planına entegrasyonu önemlidir. El ve ayaklardaki soğuklukla birlikte, beden iç ısısında / enflamatuvar tepkisinde artış olup bu ‘İç Isı’nın vücuttan uzaklaştırılması gereklidir.
  6. Hipotalamo /hipofizer/adrenal aksa etki ederek stres hormonları (nöradrenalin ve kortizol) optimal seviyede tutulmalı. ‘Ruh/Beden/Enerji Regülasyonu’ ön plana alınarak ‘Birincil Ayar Mekanizması’na geri dönüş sağlanmalı.
  7. Karaciğer, dalak ve böbrek sisteminin rantabl-organize çalışması sağlanarak kanın dokuları besleyici ‘Kalitatif ve Kantitatif Etkisi’nin optimize edilmesi önem arz etmektedir.

Sonuç

Yazımızda çerçevesi çizilen Romatoid Artrit (İltihaplı Eklem Romatizması) ve kendi hatalarımız kaynaklı, immün sistemin aşırı orantısız tepkisi nedeniyle ortaya çıkan diğer tüm otoimmün hastalıkların da (Astım – Ankilozan Spondilit – Migren – SLE Lupus – Çölyak – Crohn – Ülseratif Kolit – Hashimoto Tiroiditi – Vitiligo – MS) TEDAVİSİ MÜMKÜNDÜR!

Romatoid Artrit Tedavi Edilebilen Bir Hastalıktır‘ başlıklı Dr. Ceyhun Nuri’nin güncel yazısı Ankara Life Dergisi – Aralık 2017 / Life Sağlık’ta yayımlanmıştır.

İlgili Yazılar