Selenyum Nedir?
Selenyum (Selene), Latince ay anlamına geliyor.
1800’lü yıllarda keşfedilen Selenyum (simgesi Se, atom numarası 34) vücutta çok az miktarda bulunan eser bir mineraldir ve çeşitli enzim ve proteinlerin vazgeçilmez ana bileşenidir. Selenyum, selenosistein adı verilen bir aminoasitten üretilir. Emilir ve karaciğerde işlenir. Selenyumlu proteinler diğer adıyla selenoproteinler hücrelerimizi hasarlardan korur ve bizi enfeksiyonlara karşı dirençli kılarlar. Bağışıklık sistemi için selenyum gereklidir.
Kaç tane selenyumlu protein var?
İnsanlarda şimdiye kadar 25 farklı selenoprotein kodlayan gen tanımlanmış durumda. Bunların en ünlüsü glutatyon peroksidazlardır. Diğerleri tiroid hormonları üretimindeki tiyoredoksin redüktazlardır. Bir örnek gerekirse Glutatyon peroksidaz, GPX4, sinirsel aktivite için gerekli olan selenyum içeren bir enzimdir ve çekirdekte, mitokondride ve sitoplazmada bulunur. GPX4, mitokondriyal fonksiyonun korunmasına ve apoptozis inhibisyonuna katkıda bulunur. Selenyumlu enzimlerin büyük çoğunluğu oksidatif stresi azaltmak için uğraşır. Hücreleri inflamasyondan korur.
Selenyumlu protein ve enzimlerin görevleri nelerdir?
- Antioksidasyon ve detoks
- Kalsiyum metabolizması
- Redoks düzenlemesi
- Anti inflamatuar
- Zihin sağlığı
- Üreme sağlığı
- Tiroid hormonu metabolizması
Selenyum eksikliğinin haşimoto ve hipotiroidizm gelişimini şiddetlendirebileceği öne sürülmüştür. Bu nedenle, selenyum eksikliklerinin önlenmesi hipotiroidizmi önlemek için umut verici bir yaklaşım olabilir.
AMASYA VE SİVAS
Sivas’ın ünlü Balıklı Göl kaplıca suyunun zengin mineraller içerdiği bilinir. Bu mineraller arasında selenyum vardır. Selenyum, antioksidan özellikleri sayesinde cilt hastalıklarında kaplıca tedavisinin önemli bir elementidir. Selenyum doğada elementsel formunda nadiren bulunan bir mikro elementtir; bunun yerine selenat ve selenit gibi selenyumun organik ve inorganik mineral formları toprakta bulunur. Selenit gibi inorganik selenyum formları besin takviyesi olarak kullanılırken selenat, topraktaki yaygın inorganik selenyumdur; suda çözünerek nehirlere ve okyanuslara ulaşır. Amasya’nın kaplıcaları da selenyum yönünden zengindir.
Ne kadar selenyum tüketelim? Tüketmezsek ne oluyor?
Dünya Sağlık Örgütüne göre, yetişkinler için önerilen günlük selenyum alımı 50-70 mikrogram/gündür. Tolere edilebilir üst sınır 400 μg/gün olarak belirlenmiştir. Kan selenyum konsantrasyonunun 90-120 g/L olduğu öne sürülmüştür. Hem selenyum eksikliği hem de fazlalığı insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. 60 yıl önce selenyumun hayvan ve insan diyetinde elzem olduğu kabul edildi. Selenyum alımına ilişkin önerilen günlük alım miktarı yaş, hamilelik ve emzirme gibi belirli parametrelere göre değişmektedir.
KESHAN HASTALIĞI
Düşük selenyum bölgelerinde yaşayan ve bağırsak emilimi bozulmuş kişilerde selenyum eksikliği gelişme riski yüksektir. Selenyum eksikliği ve Coxsackie virüsü enfeksiyonunun birleşiminden kaynaklanan Keshan hastalığı, ilk olarak toprağın düşük selenyum seviyeleri içerdiği Çin’de yaşayan kişilerde fark edilmiştir.
KALP SAĞLIĞI
Selenyum olmazsa kalp iyi çalışmaz. Çin’in Keshan bölgesinde toprakta çok düşük selenyum bulunur. Keshan hastalığında ağır bir kalp yetmezliği görülür. Selenyum eksikliğinde kemik yoğunluğu zayıflar. Selenyum eksikliği, ayrıca Kashin-Beck hastalığı ve katarakt gibi çeşitli hastalıklarla ilişkilidir. Bu yüzden risk altındaki kişilerde selenyum takviyesinin antioksidan, anti-inflamatuar ve antikanser fonksiyonları güçlendirmek için kullanılması gerekebilir.
Ne tüketirsek ne kadar selenyum alırız?
Tahıllar, çay, balık, sakatat, ceviz, yumurta, pirinç, lahana ve turp gibi besinlerde selenyum bulunmaktadır. Toprak, bitkilerdeki selenyumun ana kaynağıdır.
2022 Marina Liaskos çalışmasına göre; Brezilya cevizi, 277 µg/100 g’lık ağırlıklı aritmetik ortalamayla en yüksek selenyum içeriğine sahip gıda maddesidir.
Sonra sakatatlar geliyor: sığır böbreği 123 µg/100 g
Ton balığı 71,7 µg/100 g
Peki bunlardan ne adar tüketilmeli?
Selenyum alımının referans değerine ulaşmak için farklı besin öğelerinin katkısı büyük ölçüde değişmektedir. Bir hesaplama örneği olarak, erkekler için önerilen ortalama günlük 70 µg ve kadınlar için 60 µg alımı, bir porsiyon yaklaşık 125 gram domuz ciğeri veya bir avuç yaklaşık 25 g Brezilya fıstığı ile karşılanabilir. Önerilen alım ayrıca bir porsiyon ton balığı (100 gr ile sağlanacaktır. (Liaskos et al)